97 yılı çanakkale gezisindeyiz. Boynumda kafamın yarısı kadar büyüklükteki fotoğraf makinesi asılı. O büyük 4 sütunlu anıtın altındayız. Sütunları devasa ve ilgi çekici geldi. Çocukluk karış karış saymaya başladım, elimi sütuna dayayarak. 11-12-15-16 derken sütun bitmiş ve ben aşağı düştüm. öyle şidetli düştüm ki, Makine paramparça oldu. Ben yuvarlandım. Kalabalık bir anda etrafıma üşüştü. tek bir çizik dahi almadan ayağa kalktım. Etrafımdaki herkes şehitler korudu dedi. Baya o an mutlu olmuştum. Makine paramparça ama olsun, bana anısı kaldı. Son çektiğim fotoğraf anıtın tavanındaki türk bayrağı oldu...
Bir şarkı sözü bırakayım : onu bunu kafana takmayacaksın dertleri kederi çöpe atacaksın birde sıcaktan çıldıracaksın takmayacaksın tak açacaksın.
Gökhan semize saygılarımla...