bugün

Zaman beni sürükleyen bir nehir ama nehir benim;
Beni parçalayan bir kaplan ama kaplan benim.
Beni tüketen bir ateş ama ateş benim.
Evren ne yazık ki gerçek;
Ben ne yazık ki Borges'im
Bir gemi yelken açtı hayal iklimlerine,
Civarından çığlıkla yorgun martılar kaçtı
Rüzgâr sürüklenirken derinlerden derine;
Hayâl iklimlerine bir gemi yelken açtı.

Beyaz yelkenlerinde ölgün bir kızıllığın
Titrek son akisleri dalgalandı belirsiz;
Toplanırken göklerde bulutlar yığın yığın
Hırçın bir fırtınayı düşünüyordu deniz.

Ufuklarda solarken altın şafak gülleri
Yabancı âlemlerden sâadetler, emeller,
ihtiraslar bekliyen kimsesiz gönülleri
Gizlice sıkıyordu kızgın demirden eller.

En katı yüreklinin bile bu sabah iki,
Üç damla yaş kurudu solgun yanaklarında;
Açılan yolcuların hepsi hissetmişti ki
Bugün de erişilmez o diyâra, yarın da...

Mâdem ki o iklime erişmeye imkân yok,
Neden böyle vakitsiz enginlere çıkışlar?
Bulutlar toplanıyor, ufukta dalgalar çok,
Kış geliyor, yelkenler emin bir yerde kışlar!

Yolcular diyorlar ki: -Erişmek ümidi az;
Biliriz dalgaların her biri bir mezarlık.
Belki de içimizden hiçbiri ayak basmaz,
Lakin yolunda ölmek, bu da bir bahtiyarlık!

Ufkun dört duvarına kanadını vurarak
Rüzgâr sürüklenirken derinlerden derine,
Gümüş yelkenlerini yüksekten savurarak
Bir gemi yelken açtı hayal iklimlerine.

A. Mümtaz arolat.
Sensiz olmadı

Kaybolan neşemi şarkıda, sazda,
Bulmayı denedim, sensiz olmadı.
Felekten bir gece çalıp biraz da,
Gülmeyi denedim, sensiz olmadı...

Hasreti herkesten çok tanıyorum,
Bu zehrin üstüne yok sanıyorum,
Islak gözlerimden utanıyorum,
Silmeyi denedim, sensiz olmadı...

Doğmanı bekledim battığın yerden,
Dönmeyi bilmedin gittiğin yerden,
Beni sarhoş diye sattığın yerden,
Gelmeyi denedim, sensiz olmadı...

Evlenmiş dediler, çıldıracaktım,
Resim, mektup, şiir, ne varsa yaktım.
ilmeği kaç defa boynuma taktım!
Ölmeyi denedim, sensiz olmadı...

Cemal safi
Neyzen tevfik - mecnun şiiri.
Tek kişilik miydi bu şehir sen gidince bomboş kaldı. Özdemir Asaf.
Vaktidir dostum, vaktidir!
Artık yürek dinginlik istiyor.
Günler birbiri ardına uçup giderken,
Ve geçen her saat,
Yaşamdan bir parça daha alıp götürürken,
Seninle ikimiz,
Sanırız ki yaşıyoruz.
Bir de bakacaksın ki, ölmüşüz.
Dünyada mutluluk yok dostum,
Fakat huzurlu ve özgür olunabilir.
Uzunca bir zamandır,
imrenilecek bir kısmet düşlüyorum:
Uzunca bir zamandır,
Ben, yorgun köle,
Kaçmayı düşler dururum.
Uzaklara,
Çalışmanın ve kusursuz doyumların tapınağına.

(bkz: Aleksandr Sergeyeviç Puşkin)
Eski bir magirus bulsam girip içine ağlarım 
Ne yana dönsem karanlık 
bu ne biçim cumartesi 
içimde bir gölge 
Bilmiyorum neyin lekesi 

Soğuk 
Ve yorgunum 
Gitmeliyim 
Ama yorgunum 
Susmalıyım artık 
-ki dinleyen de kalmadı!- 
Çok yorgunum 

Boş bir vagon bulsam girip içine ağlarım 
Tersiz ve telaşlıyım 
Yolun sonuna doğru 
Kopup dört yana dağılan 
Tesbih parçaları gibiyim 

Ama işte
Umut bu 
Bitsin deyince 
bitmiyor 
Ömür gibi 
Bitsin demek 
Günah gibi 

Kırık bir sandal bulsam girip içine ağlarım 
Bütün unutulmuşluklarımı 
Tek bir gecede unutup 
Kabul eder mi beni 
Tahta 
Su 
Ve karanlık 

Uygunsuzum 
Ve uykusuz 
Kesilsin artık sesim 
O, gelsin 
Üstümü örtsün..
bakakalırım giden geminin ardından.
atamam kendimi denize.
dünya güzel,
serde erkeklik var!
ağlayamam.

orhan veli kanık.
"cümle cihan güzellerin yüzlerine bend örsün
gözlerin balyozu oldu içerimdeki örsün
ruhumdaki fırtınalar merihi usandırdı
Nuh'a haber eyleyin gelsin de tufan görsün."
ibrâhîm
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim

güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhîm
güneşi evime sokan kim

asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhîm
gönlümü put sanıp da kıran kim

Asaf Halet Çelebi.
insan yasası

MADDE 1
Bu yasaya göre
Önemli olan gerçektir bundan böyle
Önemli olan yaşamdır
el ele verip
gerçek yaşam için çalışılacaktır.

MADDE 2

Bu yasaya göre iş günlerinin ,
bulutlu salıların bile
bir Pazar sabahı olmaya hakları vardır.

MADDE 3

Bu yasaya göre
günebakanlar olacaktır her pencerede
güne bakanlara da tanınmıştır
gölgede açma hakkı
Pencereler bütün gün açık tutulacaktır.
Umudun boy attığı yeşilliğe

MADDE 4

Bu yasaya göre
insan insana kuşku duymayacaktır.
insan insana güvenecektir artık
Rüzgara güvenen ağaç gibi
havaya güvenen rüzgar gibi
göğün mavi tarlasına güvenen hava gibi

PARAĞRAF 1

insan insana güvenecektir

Çocuğa güvenen çocuk gibi

MADDE 5

Bu yasaya göre kurtulmuştur insanlar
yalanların boyunduruğundan
Kimse kuşanmak zorunda değildir artık
sessizliğin zırhını ,
sözcüklerin silahını ,
sofradaki insana

tatlıdan önce gerçek verilecektir.

MADDE 6

Bu yasaya göre
Gerçekleşecektir peygamberlerin düşü
kurt , kuzuyla otlayacaktır.
Ne tat aldılarsa yediklerinden
aynı tadı alacaklardır yine

MADDE 7

Bu yasaya göre
doğruluk ve aydınlık hüküm sürecek
ve insanların içinde dalgalanan
cömert bir bayrak olacaktır mutluluk

MADDE 8

Bu yasaya göre en büyük acı
Bitkide çiçek mucizesi yaratan şeyin
su olduğunu bilip de
sevgi vermemek olmuştur ve olacaktır

sevgi arayan kimseye

MADDE 9

Bu yasaya göre
Alın teri taşıyacaktır ekmek
ama her şeyin üstünde , her şeyden önce
sevginin ılık tadını taşıyacaktır.

MADDE 10

Bu yasaya göre herkes
Ne zaman dilerse
Giyebilecektir bayram giysilerini

MADDE 11

Bu yasaya göre

seven hayvandır insan
güzeldir
Seher yıldızından bile güzeldir.

MADDE 12

Bu yasaya göre
Buyruk yoktur artık yasak yoktur
Gergedanlarla bile oynayabilir insan
her şeye izin verilmiştir.
Ve ikindi üstü yürüyüş yapabilir
Elinde kocaman bir begonyayla
PARAĞRAF 1

Bir tek şey yasaklanmıştır.
Sevip te sevgi duymamak.

MADDE 13

Bu yasaya göre artık
satın alamayacaktır kimse
doğacak güneşleri
Korkunun sandığından çıkarılacak
ve bir dostluk kılıcı olacaktır para
gelecek günleri kutlama hakkını savunacaktır.

SON MADDE

Bu yasaya göre
Yasaklanmıştır özgürlük sözcüğünü kullanmak
Ağzın aldatıcı pisliğinden
ve sözlüklerden kaldırılacaktır.
Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte
diri ve saydam bir şey olacaktır özgürlük
ateş gibi ırmak gibi
bir buğday tanesi gibi
ve insan yüreğine yerleşecektir.

Thiago Mello
Biliyorum, sana giden yollar kapalı.
Üstelik sen de, hiç bir zaman sevmedin beni
gobek pirsinkim canim pirsinkim
seni deli gibi ozledim sankim
keske cikarmasaydik seni sakin sakin
ama iltihaplanma ilerlemisti pirsinkim

iyileseceksin biliyorum pirsinkim
ben de tekrar kavusacagim sankim
evet evet kavusacagim pirsinkim
beni unutma guzel pirsinkim

sensiz gunler cok sıkıcı lakin
bekliyorum kavusacagimiz günü sakin
aciyacak yine biliyorum lakin
sana deger ey guzel gobek pirsinkim

beni uzup yine iltihap olma olur mu pirsinkim
o zaman uzulur aglarim sankim
cabucak iyiles sabredemiyorum lakin
mutlu oluyorum dusundukce pirsinkim

tesekkurler arkadaslar. bu sacma siirimi okudugunuz icin.
"o varsa kırılır buzlu camları kışın
anlamı yoğunlaşır anlamsız bir yaşayışın
gerçi farkındayız adı belirsiz bir yanlışın
acaba ben çok mu esmerim o çok mu sarışın"

attila ilhan.
Git başımdan Aysel.
Nihal atsızın yolların sonu isimli şiiridir özellikle şu kıtası çok güzel

O sarayda bulunca tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya dönmeyecek
Hepsi sussada kürşad uzatarak elini
Hoş geldin oğlum atsız kutlu olsun diyecek !
o rahvan atları anlaşılır kılan sabahlarda
göğsü kasvet sayrılarıyla çarpışıp
delişmen çocuklarını azdırırken dünya
şehrin çarşılarından esen telaş
hıçkırıklarla akşamı karşılayan bir aldanış gibi
babamın incinmiş sesine çökerdi.
yatağına ilk kez akan bir nehrin hırçınlığıyla
karın kapadığı rayları temizleyendi babam.
bir nasihatin başlangıcındaki parmağı hep tehdit,
bütün oğulları kaçgöç,
herkesin yalnız klarnet çalarken duyduğu
kendinin öksüzü ıslak bir adam.
benzemem diye düşünürken
müsvedde oldum ona.
Kemal varol
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler.

Nazım Hikmet Ran
Öyle bir ağlasam,
Öyle bir ağlasam çocuklar,
Size hiç gözyaşı kalmasa.

Öyle bir aç kalsam,
Öyle bir aç kalsam çocuklar,
Size hiç açlık kalmasa.
Öyle bir ölsem,
Öyle bir ölsem çocuklar,
Size hiç ölüm kalmasa.

Aziz Nesin
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazırUçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce bir afet
Peri değil
Huri değil
Gülce beyaz sihir
Gülce ölümcül naz
Buram buram zehir
Yar yüzünde infazBir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz'dan
Deccal’dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum

Ömer Lütfi Mete.
Umudum var
Göreceksiniz...
Bir gün yaptıklarınız gerçekten işe yaramış,
Dilediğiniz her şey gerçekleşmiş.
Dönüp bakacaksınız geriye ve güleceksiniz bi yerinizle başınızdan geçenlere...
ve kendinize "bunların hepsini nasıl atlattım?" diye soracaksınız.
Sadece,umudunuzu asla kaybetmeyin!
Sadece, hayal kurmaktan vazgeçmeyin!
ve asla eksik etmeyin yaşamınızdan sevgiyi..!

Jancari Campi
karanlıklar içinde bahar,
sevdam ağlamakta.
umutlarım birer birer,
yok olmakta...
en semiz organımızdır
ensemiz.
ve
kırka yakın
ayakı vardır
kırkayakın.
Şehrime gel sevgili.
Yarın çık gel.
Bırak her şeyi, bir bekleyenim var de gel.
Gel ki bu şehir nefretim olmaktan çıksın.
Gel ki nefes alayım.
Gel.

Nazım Hikmet
Ben alıştım,

Vazgeç!

Bırak olduğu gibi kalsın,

Karanlık gece...

Gelme!

Bırak karanlıkta kalsın,

Kaybolacak değil ya,

KOCA SEVDA...