ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım,
şu kaçamak ışıklardan, şu şeker kamışlarından,
bebe dişlerinden, güneşlerden, yaban otlarından,
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar.
şu aranıp duran korkak ellerimi tut.
bu evleri atla, bu evleri de, bunları da
göğe bakalım.
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım.
inecek var deriz otobüs durur ineriz.
bu karanlık böyle iyi, afferin tanrıya,
herkes uyusun, iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar, polisler, açlar, toklar uyusun.
herkes uyusun, bir seni uyutmam, bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz, biz uyumayalım.
nasıl olsa sarhoşuz, nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım.
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım,
tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum,
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi,
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor,
seni aldım bu sunturlu yere getirdim,
sayısız penceren vardı bir bir kapattım,
bana dönesin diye bir bir kapattım,
şimdi otobüs gelir biner gideriz,
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç,
bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin,
seni aldım, bana ayırdım, durma kendini hatırlat,
durma kendini hatırlat ,
durma göğe bakalım .
saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın
saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen
tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin
gözlerin kac kişinin gözlerinde gezinir
sen kaç köşeli yıldızsın
fabrika dumanlarında resmin
kirli ve temiz haritaları doldurmuşsun
hatırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi
aşka veda etmiş topraklarda durmuşsun
benim geçmiş zaman içinde yan gelip yattığıma bakma
ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
bir tek köşen bile ayrılmamışken bana
var olan ve olacak olan bütün köşelerinin sahibi benim
ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
sen kaç köşeli yıldızsın
ben artık sana şiirler yazamıyorum
geceleri ellerim cebimde
yanağımda ağrılar
dudağımda sigara sorma
2 aydır oturuyorum aynı koltukta
ben artık sana şiirler yazamıyorum
çay içtiğim bardak
ayağı kopmuş sehpa
açık camların rüzgarı
çöpü deviren kediler
umrumda değil
televizyon kumandasını elimden bırakamıyorum
ben artık sana şiirler yazamıyorum
3 oda bir salon
2 siyah terlik ayağımda
kocaman bir taş midemde
canım hiçbir şey istemiyor
ben artık patates kızartamıyorum...
Seni sevdiğimi göreceksin sevmediğim zaman,
Çünkü iki yüzüyle karşına çıkar hayat.
Bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın,
Ateş de pay alır kendine soğuktan...
Karanlıklar sarmalarken ruhumu
Olmayacak dualara amin demek niye?
Sıyrıldım artık tüm beyazlardan..
Siyahlara teslim ettim yüreğimi..
Ne kaçarı kaldı artık, ne vazgeçişi...