https://galeri.uludagsozluk.com/r/1980201/+
Fransız ressam Henri Rousseau tarafından 1897’de yağlı boya ile yapılan “Uyuyan Çingene” The Simpsons’ta ve 1960 tarihli The Apartment filminde de kullanılmıştır. Bu fantastik eserde New York’taki MoMa’da sergileniyor.
Bir caminin mihrabında oturan hamile bir kadının ve ayaklarının altına saçılmış pek çok kutsal kitabın resmedildiği bu kayıp yahut çalıntı tablo, günümüz sanat dünyası için bile oldukça radikal ve provakatiftir.
Osman hamdi bey'in kadını her şeyin üstünde göstermek istediği bu tablonun en genel yorumu ise; batı toplumları karşında ezilen toplumumuz kadınlarına tüm doğu dinlerinin artık hak ettiği değeri vermesi gerektiği anlatılmak istenmiştir.
1533 yılında yapılan tabloda birçok simgesel Öge var. Ama en dikkat çekici olanı iki Elçinin ortasında yerde bir kafatası formunun olması.
Arka perdelerde belli belirsiz çarmıha gerilmiş bir isa görüntüsü var. Öte dünyaya olan umudu simgeliyor. Üst rafta denizcilerin mesafe ölçmek için kullandıkları bir alet var ki bu da ömrümüzün sınırlı ve kısa olduğunu vurguluyor.
Alt rafta bulunan kırık çalgı aletleri ise o dönem iyice ayyuka Çıkan hristiyanlar arasındaki fikir ayrılıklarını simgeliyor.
freskin hikayesine gelince.
masumların katli olayı, matta incili'nde geçer.
isa'nın doğumundan 4 sene önce ölen, roma'nın yahudiye eyaleti valisi hirodes'e (büyük herod, kral herod olarak da bilinir) kahinler yeni doğacak bir bebeğin kendisini ve tahtını tehlikeye sokacağını bildirirler.
bunun üzerine kral herod 0-2 yaş aralığındaki tüm bebeklerin öldürülmesini emreder ve hristiyanlığın ilk şehitleri olarak kabul edilen masumların katli olayı yaşanır.
not:haklısınız uzaktan bakmak gerek tabi.
not2:zira tablo benim de favvorilerim arasında değil. dün çıkan şu esere referans var. https://youtu.be/_YniC9g1T5s
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2069971/+
Kayalıkların üzerinde düşünceli bir şekilde sigara soluyarak yürüyen bir adam. Cephede ne olacağını bilemeyen askerler. Atatürk Kocatepe de...
tuval üzerine yağlıboya olan bu tablodaki kadın, osman hamdi bey'in konağında çalışan despina adlı yardımcısıdır.
yani gerçek bir tarihi karakterdir.
kokona sözcüğü rumcada; "hristiyan kadın" anlamına gelir.
hatta daha da açacak olursak iffetli hristiyan kadın da diyebiliriz.
lakin bu kokona sözcüğü türkçemizde hakaret anlamında kullanılır olmuş.
yaşı geçmiş ama süslü kadınlara kokona denilmeye başlanmış...
tabi tablonun yapıldığı 1906 senesinde günümüzde kullanılan anlamda değil, gerçek anlamda kullanılıyordu bu sözcük.
osman hamdi bey'de emektar yardımcısı despina hatun'dan bir hatıra kalması açısından onun bu portresini yapmış, ama tabloyu yaparken de despina hanım'a tembihlemiş; "despina hatun sakın ağzını açma ki dişsiz olduğun gözükmesin..."
ve saatler hatta günler süren tablo yapım aşamasında despina hatun hiç ağzını açmadan poz vermiş. poz vermiş vermesine de ağzını açmasa bile dişleri olmadığı çok net anlaşılmakta. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2087263/+
işte osman hamdi bey'in ustalığı da burada ortaya çıkıyor zaten...
tablo alışılagelmiş bir oryantalist tablo gibi duruyor.
ama bir detay var ki muazzam.
tabloda cami avlusunda arzuhal yazan bir arzuhalci ve yanında müşterileri betimlenmiş.
arzuhalci burada evlilik sözleşmesi yazıyor.
damat geline göre biraz yaşlı, elinde bir kese içinde sözleşmeye dökülecek mihir bedelini tutuyor.
gelin ise tazecik bir genç kız. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2102871/+
işte o halıya iliştirilmiş arzuhalde sultan 2. mahmud'un tuğrası bulunmakta, yazılardan anladığımız kadarıyla bu arzuhalciye ait bir çalışma belgesi, işyeri açma ruhsatı gibi bir şey...