karanlık ve sessizlik örter herşeyi geceleri. şehirin, insaların pisliğini ve kötülüklerini. eğer o anda yürüyorsan şehirde senide sarar sessizlik kendinle başbaşa kalırsın arınırsın sende şehrin kötülüklerinden. sadece yürür ve düşünürsün gecenin sessizliğinde; neden ben, neden böyle, neden orada diye. bir bakmışın uykuya dalmışsın bu sessizlikte gece senide sarıvermiş.
aydınlık ve büyük salondan dipteki küçük, loş odaya geçme zamanıdır bir bakıma. anın verdiği çok sesliliğe inat ve artık yorgun göz kapaklarına karşı, hiç bir aksi düşüncenin bulunmadığı, çelişkiden uzak ve hani şansın varsa bir paket cigara ile içe dönmek...
gece en büyük dost olabilir belki her şeyi çok eşli yapanlar için fakat yüreği yalın kalmış, hoyrat kullanmış bir bünye ifrazatı için bunu söylemek mümkün değildir. acı anı ve muktedir sızılara iç geçirme anından başka bir şey olmasa gerek.
düş ile gerçek arası sayıklamaların bir de aşklaşmanın sıradanlaşması olarak da tanımlanabilir bladlar bütünü.
iki kelime arası, şakayla karışık çekip gidebilme monologlarından, bir de çok sevdiğin şu iklim sanrılarından ne kaldıysa artık; içimize giren her bireyin toplum olabilme hayali ile irkildim bu sabah...
hani diyorum, damarlarımdan akan şu sinsi sıcaklık bu gün de aynı oyunlarına başlamasa. ve yine dillendirmese aynı intihar denemelerini.
Bazıları için güzel bazıları için ürkütücü.Heran arkandan başka birisi çıkacakmış gibi kaçtığın.Kimi zamanda şurda kimse yokken bide sigara içiyim dedin an.
gündüz gördüğü sahte yüzlerden ve sözlerden ancak gece sessizliğinde arınabilir insan. düşlere ve düşüncelere dalar, hayaller kurar küçük dünyasında ama o küçük dünya başında aldığı sıfat gibi küçük değildir aksine hepsinden büyük ve gerçektir hayal olmasına ramen.
Kendinizi dinlemektir bir acidan.bu sessizliği uçak sesleri bozabilmektedir.düşünmek için ideal bir vakit şehrin gürültüsü minimuma iner.
Özetle gecenin sessizliği beklenendir.kışın kar yağarken daha bir anlamlı olur.