gecenin kitap alıntısı

entry249 galeri87
    49.
  1. Dövüs kulübünün memurlara ve kuryelere yaptigi gibi, Kargasa Projesi de medeniyeti yok edecek ve
    böylece bizler de dünyayi daha iyi bir yer haline getirecegiz.
    “Magaza pencerelerinden geyik avladigimizi, çürüyen güzel elbiselerin ve smokinlerin raflarda
    kokustugunu düsün; seni hayatinin sonuna kadar idare edecek deri kiyafetler giyeceksin veSears kulesini
    saran bilek kalinligindaki asmalara tirmanacaksin.Jack ve fasulye sirigi misali, nemli ormanin sayvanina
    tirmanacaksin ve hava öyle temiz olacak ki, misir eken küçük sekiller ve sekiz serit genisliginde, Agustos
    sicagi gibi binlerce kilometre uzunlugundaki bosaltilmis süper bir otobanin emniyet seridinde kurumaya
    birakilmis geyik eti seritleri göreceksin” dediTyler .
    Tyler’agöre bu Kargasa Projesinin amaciydi; medeniyetin tamamen ve dogrudan yok edilmesi.
    Kargasa Projesinde bir adim sonra neler olacaginiTyler hariç hiç kimse bilmiyor. Ikinci kural, soru
    sormayacaksiniz.
    TylerSaldiri Ekibine “Kursun satin almayin dedi” dedi. “Böylece o endiseniz de ortadan kalkmis olacak,
    evet, birini öldürmek zorunda kalmakla ilgili endiseniz.”
    Kundaklama. Saldiri. Yikim ve Yanlis Bilgilendirme.
    Soru yok. Soru yok. Mazeret yok. Yalan yok.
    7 ...
  2. 50.
  3. Baylar,anlayacağınız,iyisi hiçbir şey yapmamaktır! Bilinçli bir durağanlığa bırakmak kendini, iyi olan budur işte! Öyleyse, yaşasın yeraltı!
    4 ...
  4. 51.
  5. -kimi kadınlar çeşitli durum değerlendirmelerini didiklemeye vardırarak adamları canlarından bezdirirler.

    Erkekler öyle oldukları için öyle davranırlar.

    yüksek topuklar.
    1 ...
  6. 52.
  7. 53.
  8. "Çok ok atarak biz ikimiz, keskin nişancı olamayız!
    Çok konuşarak biz ikimiz, tatlı dilli olamayız!"

    Maaday-Kara Destanı'ndan

    Maaday-Kara'nın oğlu Kögüdey-Mergen; babasını esir eden, Kara-Kula Kağan'ı öldürmeden önce yukarıdaki cümleleri söyler.
    1 ...
  9. 54.
  10. Zakaria’nın kazanılmış zenginlik kavramının Japonya için gayet uygun olduğu görülebilir,
    zira Japonya gerek petrol, doğal kaynak ve değerli madenler bakımından gerekse de geniş
    verimli ve tarıma, hayvancılığa uygun arazilerden yoksundur. Bu da Japonya’ya kalkınma
    yolunda tek şans bırakmaktır: halkı zenginleştirerek, oturmuş kurumları kurarak
    zenginleşmek. Eğer Japonya’da petrol gibi değerli kaynaklar bolca bulunsaydı Zakaria’nın
    belirttiği gibi devletin halka ‘sizden vergi beklemiyoruz ama siz de bizden hizmet istemeyin
    ve siyasal beklenti içine girmeyin’13 deme ihtimali gün yüzüne çıkacaktı. Oysa Japonya adeta
    yoksunluklarıyla kutsanmış olarak sanayileşmeye ve kendi burjuvazisini oluşturmaya
    mecburdu.

    Zakaria’nın ikinci tezi ise ‘bağımsız burjuva’ üzerine olup Japonya’daki kalkınmayla çelişiyor
    görünmektedir. Kendi doğal süreci içinde ortaya çıkan ve devlete kendini bağımlı
    hissetmeyen, devlet tarafından baskı altına alınmayan, dilediği gibi mülk sahibi olabilen
    burjuva sınıfı serbest piyasa ortamında kârını maksimize edebilecek, böylece toplumsal
    refahı, artırdığı istihdam ve oluşturduğu katma değer çevresinde yükseltecektir. Devletten
    beklentisinin olmaması ise kendisini diğer firmalara karşı rekabetçi konuma sokacak ve
    verimliliğin artışına yol açacaktır. Japonya’daki feodal sistemin her ne kadar mülkiyet hakkı
    halka karşı tarihsel süreçte Avrupa feodalizmindekinden daha cömert olsa da sağlıklı bir
    üretim sürecine sahip, büyük çaplı üretim kapasitesi olan firmalar kurmak için sermaye
    biriktirmeye yetecek ölçüde değildi. Bu birikim devlet eliyle yapıldı, yani Avrupa tarzı
    burjuva gibi devlete rağmen değil devlet sayesinde firmalar uluslararası ekonomik sistem
    içinde bugünkü yerine gelmesini sağlayacak temellerini atmış oldu.
    6 ...
  11. 55.
  12. gecenin sessizliğinde yavaşça yürüyordu.
    2 ...
  13. 56.
  14. Beyinlerimiz savaşsın isterdim bayım ama görüyorumki siz silahınızı helada unutmuşsunuz.
    1 ...
  15. 57.
  16. Sırf bunun için yaratılmadı mı o
    Bir anlığına da olsa,
    Yakın olmak için senin yüreğine?..
    i. Turgenyev
    Hangi kitabında bilmiyorum ama beyaz gecelerin girişinde okudum. Şimdi birinci gece.
    7 ...
  17. 58.
  18. "dilde yalnız ayrılıklar vardır" saussure. baglami2 farkli ama gene üzüyor be kardesim.
    2 ...
  19. 59.
  20. " senin için bir kutu bok şekerlemem var jeremmy"

    Charles Bukowski.
    2 ...
  21. 60.
  22. 61.
  23. 62.
  24. "geçtiğimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü, kendilerini tekrar tekrar hatırlatmalarıdır. bir kere kaybetmekle kurtulamadığımız şeylerdir. yoklukları hayatımızdaki varlıkları haline gelir. hep, ama hep hatırlarız. ne biçim kaybetmektir bu?"

    "beklentisi yüksek kadınların yalnızlığı daha koyu olur. büyük lafların gölgesinde geçen hayatlar, bir daha iflah olmuyor. geçip gittiğiyle kalıyor zaman, aşk, herşey.."

    "...delirmekten korkuyordum. bu korku bana kabullenmeyi öğretti."
    Murathan Mungan
    2 ...
  25. 63.
  26. üç yüzük göğün altında yaşayan elf krallarına
    yedisi taştan saraylarında cüce hükümdarlara
    dokuz yüzük ölümlü insanlara ölecekler ne yazık
    bir yüzük gölgeler içindeki mordor diyarında
    kara tahtında oturan karanlıklar efendisine
    hepsine hükmedecek bir yüzük hepsini o bulacak
    hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak
    gölgeler içindeki mordor diyarında.
    5 ...
  27. 64.
  28. ne yaptığın hiç önemli değil şu dünyada, önemli olan insanları ne yaptığına inandırdığın.
    kızıl dosya- sherlock holmes
    8 ...
  29. 65.
  30. "ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta...
    itilâf devletleri, ateşkes anlaşmasının hükümlerine uymayı gerekli bulmuyorlar.

    birer bahane ile itilâf donanmaları ve askerleri istanbul' da.

    adana iIi fransızlar; urfa, maraş, ayıntap (Gaziantep) ingilizler tarafından işgal edilmiş.

    antalya ve konya'da italyan askerî birlikleri, merzifon ve samsun'da ingiliz askerleri bulunuyor.

    her tarafta yabancı subay ve memurlar ile özel ajanlar faaliyette.

    hihayet, konuşmamıza başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 mayıs 1919'da, itilâl devletleri'nin uygun bulması ile yunan ordusu da izmir'e çıkartılıyor."

    nutuk'dan.
    2 ...
  31. 57.
  32. 58.
  33. Tanrı içindeki tahammülfersa boşluğu doldurmak için evreni yaratır. Evrenin içine gezegenleri, gezegenlerin içine dünyayı, dünyanın içine hayatı, hayatın içine insanı yerleştirir. Ve onun içine koyucak bir şey bulamaz. işte insan denen tuhaf hayvanın, varlıkların en yücesi ve en anlamsızı kılınışının hikayesi. Evrenin orasını burasını felsefeyle, sanatla, aşkla, hatta ironik bir biçimde Tanrı’yla bezerken, ortak anlamsızların en küçüğünün elbette bir gerçeği unutması gerekmektedir: Hakikatte bütün kitaplar sayfaları doldurulmak için yazılır.

    Oğullar ve rencide ruhlar - alper canıgüz

    okumanızı şiddetle tavsiye ettiğim pişman olmayacağınız bir kitap dostlarım.
    3 ...
  34. 59.
  35. 60.
  36. Fırıncı buralardayken ortalıkta artık kurt olmadığını bağıra çağıra söylemeyin lütfen, dedi Chantal'ın patronu, sesini alçaltarak; Bir duyulursa Bescos'a kimse gelmez.
    -Ama ben bir kurt uluması duydum.
    -Şu lanetli kurt olmalı, dedi belediye başkanının eşi. Chantal'dan pek hoşlanmazdı, ancak duygularını belli etmeyecek kadar iyi terbiye almıştı.
    4 ...
  37. 61.
  38. “Birden kaldırımdan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi…”

    Aylak Adam - Yusuf Atılgan
    8 ...
  39. 62.
  40. bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

    sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karşılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman.bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz.

    sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

    her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında. üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....

    sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...

    hayatı ıskalamaya lüksün yok senin..
    4 ...
  41. 63.
  42. albus: after all this time?
    severus: always.
    3 ...
  43. 64.
  44. Zaman olur ki, hayâli cihan değer.
    Ord. Prof. Dr. Ali Fuad başgil - gençlerle başbaşa
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük