gece karanlığında yürümeyi seven gençler gecenin sakladıklarını arayanlardır, aslında her suretin gölgesinden çirkin olduğunun farkına varmışlardır belki, belki aceledir işleri, dünyayı düzeltmeye gündüzler yetmediğinde ve kurtarılacak esaret altında toplumlara kollarını açıp durun bu sokak çıkmaz sokak demek gerektiğinde veya köşe başında yenilecek bir dayak varsa bekleyen ve tek başına yürümeyi seven gençleri davet ediyorsa karanlık.
ellerine balta ve kamera alıp,brutal vokal şarkı söyleyip mezarlıkların yada sık ağaçlıkların olduğu bir mekanda bu işi icra edenleri makbul olan gençlerdir.
bazen yalnızca yürümek yetmez diyerek herhangi bir bankamatiğin kucağında sabahlamaya çalışan,gece soğuk iyice bastırdığında ordan çıkıp ısınmak için yürümeye başlayan tekrar yorulan ve bir köşeye sığınan ve bu arada yalnızca düşünen..düşündüm ki bana açılan her kapının ardında durmak benim isteğim.sıcak bir ailenin içindeki soğuk bir katil gibiyim.aslında onlar olmasa daha da uzağa giderdim.yolda karşılaştığım insanlardan mı köpeklerden mi korkmalıyım.hadi ben kaşındım da gitmedim eve peki işi ne bu saatte şu boyacı çocuğun.gel çay içelim bacaksız aslında yok senden bir farkım.talih sana kötü şartlar bana katı ruhlar,sana kirli eller bana da çatal diller...ama olsun...napalım biliyo musun..köpek kovalayalım bütün gece gündüz olmaz çok fazlalar,koklayalım tüm çiçekleri gün olupta basılmadan,sessiz bir çığlık atalım biz yine duyulmayan ve sonra yatalım gün ağarmadan çok gürültü olacak ama korkma bir kaç saat sonra.görmemezlikten gelir onlar nasıl olsa.uyumana bak sen nerde olsa ve korktuğunu belli etme sakın ,kapat gözlerini açma ,..sakın...sakın ki dokunmasınlar ,kirletmesinler,sövmesinler, ağlatmasınlar acıtmasınlar şimdi uzaklar ya bırak hep öyle kalsınlar.bırak ki gündüzler gitti, geceleri de bozmasınlar.
"ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
iki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. "
ellerinde yanar vaziyette mumların da olduğu takdirde yürüyüşlerine romantizmi de ekleyecek olan duygulu gençlerdir. ama orman içlerine pek girmemeleri de önerilir.