vakti zamanında çaycı bir adam varmış borç harç içinde bir döneme bulaşmış ve sonunda dükkanına mühür konulmaya gelmiş,
haciz memurları gelip olayı izah edip herkesi çıkartmasını istemiş çaycıdan ve 6 ay hapis yatacağını beyân etmiş,
adam apar topar alınıp, dükkan öylece mühürlenmiş ve kişi 6 ay hapis cezasını çekmiş, dükkana tekrar döndüğünde,
çok zararda olduğunu bildiğinden çayları yenilemeden ısıtıp dükkanı açmış, bir müşteri gelmiş ve bir çay içmiş, nasıldı diye sormuş çaycı?
müşteri güzeldi abi ama biraz daha demlense daha güzel olurdu demiş, ulan amına koduğum oğlu 6 aydır demleniyor daha ne demlenecek demiş. *
camel 6 buçuk lira olduktan sonra iki arkadaş hep camel almaya başlamışlar bir yerde buluşup otururken paketleri karışır olmuş ondan sonra adam arkadaşına senin paketin de camel benimki de. bundan sonra seninkinin adı mustafa camel olsun demiş.
Açlık sınırı 1,307 tl olan ülkede asgari ücret 1000 tl.
Cumhurbaşkanı maaşı 43 bin tl, milletvekili maaşı 23 bin tl.
Normalde fıkraya sondan gülünür ama bunun komik kısmı başında.
Efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik diyenlerin bilinen maaşları bu durumda.
Işıklar kapandığında sana kalan pay 846 tl.
ben her gün bunu hem anlatır hem gülerim sizi bilmem.
Trenin kompartımanında iki kişiydiler. Birisi Temel, diğeri bir zenci. Yol uzundu, konuşmadan çekilmezdi. Çok geçmeden sohbete başladılar. Temel sordu:
- Siz zenci misunuz?
- Evet, nerden anladınız?
- Şivenuzden!
temel bir gün ucuzluktan saç kesme makinası almış. hemen eve koşup karıya benim saçı kes demiş. tabi karı ne bilsin saç kesmeyi, ne yapsa ne etse adam zorla kolaydır , ayarlı ucu var kesersin , enseden başla bir diye zorla inatla kestirmiş saçını.
tabi saç kesilmişte kafa tavul götüne dönmüş. artık yapacak bir şey yok!
GÜNLERDEN CUMARTESI , daha berbere gidip düzeltmeye iki gün var heryer kapalı. kahvedede arkadaşlar batak sallıyor, gitmemek olmaz. eniyisi gidiyim demiş bir yalan uydururuz artık.
kahveye girer girmez arkadaşlar başlamış gülmeye,
-la temel bu ne hal?
-YA HIç SORMAYın , şu bizim berbere yeni bir çırak gelmiş , güvendik ne hale geldik! USTADA HASTA PAZARTESI ARTıK.
arkadaşı demişki:
-la temel ben o saçı öyle keseni taa a...na koyiiyim one kesmeymiş!
Diğer arkadaşı başlamış:
- ULA TEMEL o saçı keseni bütün kahvedekiler s... ksede senin için az.
temel ne diyeceğini bilememiş kizarıp durmuş. eve gidince makinayı parçalamış ama nafile.
sahibi artık delirmiş, bıkmış millete rezil olmaktan. kafesin üzerini örtmüş. ilk gün ses yok kafesten. ikinci gün de yok. üçüncü gün akşamına kadar sabretmiş ve en son meraktan "örtüyü kaldırıp bakayım" demiş "n'apıyor" diye.
iki ingiliz seks yapıyorlarmış. duhulun tam en zevkli yerinde mister, partnerine sormuş
-canınız mı yandı leydim?
leydi cevaplamış:
-yooo
mister:
-kımıldadınız da
Adam bankta yalnız otUran kızın yanına gelmiş:
- Pardon burada oturabilirmiyim ?
kız: Tabiki buyrun.
Adam gürültüyle gaz çıkarıp bayana dönmüş : çok tagolun.
Bir gün bir uçağa, bir alman, bir ingiliz, bir Türk, bir de Kürt binmiş. Uçak düşmeye başlamış. Pilotun elinde ise sadece üç tane paraşüt varmış. Birini almana, birini ingilize verecek, birini de kendi alacakmış. Türk ve Kürtü de kendi istekleriyle uçaktan anlatması geriliyormuş. Türke gitmiş:
"Sen buradan atlayamazsın! " Türk atlamış.
Kürte gitmiş:
"Buradan atlamak yasak." Kürt de atlamış.
-alıntıdır-
Bir gün nasrettin hoca ramazan ayında yoğurt yiyormuş köylü gelmiş sormuş "bre ibne oruçluyken yoğurt mu yenir böyle oruç mu tutulur" diye nasrettin hoca da cevabı yapıştırmış "ya tutarsa".