her faninin tüylerini diken diken edecek, tükürüğünü boğazında düğümleyecek ve şafak sökene kadar gözüne uyku sokmayacak korkunç hadisedir.
saat 3 sularıydı.. giriş kattaki evimin küçük bahçesine çıkmış kahvemi yudumlayıp bir yandan da sigaramı tüttürmekteydim.
rüzgarın sesiyle savrulan yaprakların tatlı hışırdamasını dinleyip sabah olmasını bekliyordum.
aniden gözüm sigaramın dumanına takıldı, dumanda adeta bir silüet beliriyordu. korktum ve sigarayı hemen elimden attım.
her taraf kapkara ve sokak lambası dahi çalışmıyordu. huzurumu iyice kaçıran o kör sessizliği ara sıra kaçırdığım osuruklar bozuyordu sadece.
yerdeki sigaramın dumanında rahmetli köy muhtarı remzi dayı'nın suratı belirmişti.
'ikametini aldırmamışsın buraya' diyip beş lira mühür parası istedi. ben yok remzi dayı diyincede bir dal malbuşumu alıp karanlığa kayboldu.
halen tüylerim diken diken. uyku haram bu saatten sonra.