50.
Benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım.
49.
“O Şirazlı Türk (güzel) bize iltifat eder, gönlümüzü alır, aşkımızı kabul eylerse
Onun siyah benine Semerkand’ı da bağışlarız, Buhara’yı da. "
48.
Eger mihrun eger cevrun ne gelse razıyam senden
Ne vaşla oluram handan ne hicrana melalüm var.
47.
Bir nefescik olsun o güzel yüzü görmek için bin canım olsa da kurban etsem yeridir. Gönül nice zamandır onun arzusuyla yana tutuşa esiri olmuştur.
(bkz: nefi )
46.
açlıktan beyti diye okudum başlığı.
45.
Sen benim Efendimsin, benim bu cihanda itibarım varsa sendendir. Aşıklar arasında bir şöhretim varsa yine sendendir.
(bkz: Şeyh galib )
44.
ne yanar kimse bana ateşi dilden özge.
ne çalar kimse kapımı bad-ı sabadan gayrı.
43.
Bağırdım; “Ah sevgilim canımı kurban etmem gerek senin için.” Sevgili, bin öfkeyle yüzüme baktı ve dedi ki; “Canın! Senin daha harcanmayan canın mı var?”
(bkz: zati )
42.
"Cah–ı cihana aldanıp incitme insanı
Süleyman–ı zaman olsan terk edersin bu eyvanı."
41.
Edeb bir tâcdır nûr-ı Hudâ'dan.
Giyip tâc'ı emîn ol her belâdan.
40.
Ey dil hele âlemde bir âdem yoğ imiş
Vâr ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş
Gam çekme hakîkatde eğer ârif isen
Farz eyle ki el'ân yine âlem yoğ imiş.
–nef'i.
39.
sürekli canımı beyti isteten başlık...
38.
Yürü bre ehli deve endamını göreyim
Sensiz geçen gecelerin ecdadını seveyim
Mecnun gibi top muyum bir kız için öleyim
Mecnunu da seveyim leylayı da seveyim...
37.
Aşka geldik, yoktunuz.
"Şeb–i yeldada uzar fecre kadar kıssa i aşk
Ta ki mecnun bitirir nutkunu leyla söyler."
–yahya kemal.
36.
"Karanlık bir gece, gece yarılanmadı daha
Ova uykuda, dağlar ağlar, ay doğmadı daha"
35.
Aaa ben bu başlığı unutmuşum ya iyi oldu hatırlattınız. Bu da benden size gelsin...
Yoluna cânum revân itsem gere cânâ didüm
Yüzüme bin hışm ile bakdı did cânun mı var.
Zâtî
Bağırdım; “Ah sevgilim canımı kurban etmem gerek senin için.” Sevgili, bin öfkeyle yüzüme baktı ve dedi ki; “Canın! Senin daha harcanmayan canın mı var?”
34.
Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var.
Âşık-i sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var.
Fuzuli
füzûn: fazla, ziyade, artık.
istidat: yetenek
33.
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat
(En uzun geceyi gökyüzüyle, yıldızlarla uğraşan ne bilsin. Sen aşk derdine müptela olmuş kavuşamayan aşığa sor ki, geceler kim bilir kaç saat...)
32.
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge,
Ne çalar kimse kapım bâd-ı sabadan gayrı .
31.
"eger an gebr i efrenci bedest ared dil i mara
be hal hinduyeş bahşem sitanbul u kalatara" *
30.
ısıtılmış çıtır lavaşın içinde zırh kebap diğer adıyla acılı adana
sarımsaklı opsiyon, çırpılmış yoğurtla toz biberli tereyağ unutma.
29.
Kış geliyor ört hocam yorgaaan yorgaaan üstüne. https://youtu.be/U0WbgKNAbUY
idrak-i maali bu küçük akla gerekmez. Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez.
28.
Bî-baht olanın bâğına bir katresi düşmez
Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan
Talihsiz olanın bahçesine bir damlası düşmez,
Yağmur yerine inci ve mücevher yağsa gökten.
27.
Sana sarma sararım, yanında oynarım.
Ne istersen konuşur, tatlı tatlı bakarım.
26.
Bende yok sabr u sükût, sende vefadan zerre
iki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre.
(bkz: Nabi )