Arkadaşla dabbe 6 filminden çıkıp oturmak için bi kafeye gittiğimizde cinli bi elemanın yanımıza oturması. Elemanla sohbet ettik baya. Adam psikoloji okuyomuş, sırf bu tarz şeylerle uğraştığı için okuldan atılmış. Ama korku saçan değil güven veren bi tipti. O yüzden kasılmadık. Bu gece de sağlamız elhamdülillah. Bu da böyle bi anım. Evet.
Yine bi gün işkencedeyim,
Tokatlıyor puşt habire. Yüzünden belli zevk alıyor sadist piç. Napsam napsam bunun tadını kacirsam diye düşünüyorum tokatları yerken bi yandan.
"Tamam söylicem" dedim yüksek sesle.
"Ne söyleycen lan sığır, bişey sormadım ki" dedi şaşkın şaşkın.
tam beklediğim fırsatti bu.
"Bişey sormuyon madem ne vuruyon orospu evladı" diye bağırdım buna ben.
Anam, o sırıtma, o mutluluk falan kayboldu ibnenin suratından. Tabi başladı bu seri çalışmaya. Yüzüm olmuş zaten kösele, hissetmiyorum acı. O vurdukca ben küfrettim, ben küfrettim o vurdu. Ama durum değişikti artık. O sinirden kıpkırmızı oldu, ben ağzım burnum kan, kahkaha atarak sövüyorum ite. Geldi diğerleri ayırdı sonra. Sabaha kadar nezarette taş zeminde yattım. yeni nesil şanslı şimdilerde. Ab uyum yasaları falan, dayak yok denecek kadar az, nezaretlerde oturak falan var. Iyisiniz valla.
Bu da böyle unutulmaz bir anımdır.
Not: olay afişleme. Alıp sırf zevkine eziyorlardi o zamanlar. Beyaz torosların moda olduğu 90'lar...
Okulumuzun bilgisayar kursunda tek kız benim bu yüzden erkekler benle çok dalga geçer. Kendilerini bilgisayar kursuna geldikleri için hacker falan sanıyorlar. Neyse efendim, bir gün kursta ablanız windows 7 şifrelerini kırabiliyor dedim. Programsız kırılması imkansızdır. O gün hepsi benle iddiaya girdi. Yarım saat içinde adminastirör şifresini sonra da diğer kullanıcıları kırdım. Hoca alkışladı falan. 1 hafta bedava döner ayran yedim. Mükemmeldi. Feminizm duygularım had safhadaydı.
denizdeyim yüzüyorum. açılmışım, kendimce spor yapıyorum. bir teyze yanıma yanaştı,
+oğlum bu hal ne böyle, memelerin kız memesi gibi sarkmış!
-....
+oğlum böyle olmaz git kilo ver şu haline bak!
-sağol teyze....
onun ardından nasıl küçük düştüysem, 3 yılda 20 kilo verip, 20 cm boy attım.
o an o teyzeyi çok ayıplamıştım ama şimdi anlıyorum o öyle demese ben hala fıçı gibi bir adam olacaktım.
Ankara'da otobüste seyrediyorduk Etlik'e doğru. Otobüs tıklım tıklım, her yer insan kaynıyo, bazıları şöförün ağzına girmiş vaziyette.
Oturacak bir yer buldum şansıma. Hemen yerleştim. O sırada Ulus'ta 100. Yıl çarşısının karşısındaydık. Sevimli, tombik bir amca vardı ayakta duran, daha doğrusu duramayan. Amcaya seslendim yer verdim ama şimdi ineceğim kızım sağol, dedi.
Otobüs durdu amca bana döndü ve Allah gönlüne göre versin sağol kızım deyip indi.
Bir yıl oldu hala unutamıyorum.
Yazın bir şirkette müşteri temsilcisi olarak çalıştığım sırada baktığım telefonların birinde bayanın sorularını cevaplarken bir yandan erkek arkadaşımla mesajlaşıyordum. Mesaja yazacağımı bayana söyledim direk. 'evet aşkım' dedim çok utanıp telefonu kapattım hemen. Her aklıma geldiğinde yüzümü güldürür.
Küçükken yazın algida maxtan tüm arkadaşlarım onlarca kez bedava çıkaırrdı yiyip yiyip bedava çıkarırlardı.
hep onlara çıktı, ablama bile 8 kez üst üste çıktı ama bana hiç çıkmadı.
Ben şansızım sanırım.
9-10 yaşlarında en yakın arkadaşımın annesinin yanışını 1 metre mesafeden görmem, arada sadece pencerenin demir parmaklıkları var. hiç unutamayacağım kötü bir anımdır. işin asıl kötü olan kısmı en yakın arkadaşım kendi annesinin yanışını benimle aynı mesafeden görmesi.
Onun bir sebepden yaptırdığı testleri incelerken ev adresini okumuştum adres akilda kaldi. Kardesime gittigim bi gun annemle ordan dönerken kadını yanima alip onun evini aradim. firina adres sormak icin girip ciktim cikar cikmaz karsimda bitti. Nasil kiviracagimi sasirdim Sanki boyle suc islemisim gibi. Hala gülüyorum hatırladıkça Cok eski degildik o zamanlar. Ve o salak onlara ilk gittigimde evi nasil da çat diye bulduğumu anlamadi bile. He tabi ağaç dan anladim.
sevdiğim kızın babasının vefat ettiği gece kıpkırmızı olmuş gözleriyle delicesine ağlarken duvara yaslanıp omzunun git gide aşağı kaymasıyla bir anda yere çökmesi, benim hayatımda o anla beraber çöktü daha da toparlayamadım sözlük.
Kamptayız. Çubucak. Neyse kantinin orda yine gece 3 gibi toplaandık. On kişi falan bilen bilir uzun sahil boyunca sürer kamp. Üniteler çoktur. Kantinin ordan 1. Üniteye doğru gidiyoruz ama ana yoldan değil çadırların arasından. Geçerken horlayan insanları duyup gülüyoruz falan amaçsız. 2009 senesi. Neyse güle güle geziyoruz zaten karanlık. Bir horlama duyduk herkes birbirine şişş şişş yaptı. 5 saniye sonra adam boğulur gibi sesler çıkarmaya başladı. Bizde gülmeye yer arıyoruz zaten. O sesi duyduğumda karanlıkta arkadaşlarımı aradım baktım millet gülmek için boş araziye doğru depar atmış. Çünkü gece çıt yok ve çadır yani yalıtım 0 dır. Adam çıksa çoluk çocuk gider ailemize şikayet eder. Herkes koşöaya başladı ama patlıycaz gülmekten. Yerlere yattık falan. O zAman köpek öldüren 5 liraydı hiç unutmam. Alıp içerdik. O günde içmişizdir büyük ihtimalle. Tek kız ben olurdum ama herkes erkek gibi davranırdı bana karşı. Ağır kızdım. Gece gece aklıma geldi. Şimdi karşılaşınca konuşmuyorum o geceki arkadaşlarımla. Üzüyor bu durum ama sebebinide bilmiyorum.
Kadıköy, rıhtım. Avrupa yakasından gelmişiz, elinde iki tane sarı karanfil, öyle sevinçli ama öyle yenilmişim ki. Bunca zamandır bir çiçek dahi almayı düşünmediğim için o çingenenin bize 50 tl karşılığı sattığı iki üç dua ve iki sarı karanfili öyle bastırmış ki göğsüne, gözü gibi bakıyor adeta sanki es kaza düşse canı da o karanfillerle beraber düşecekmiş gibi. Yürüdük hoplaya zıplaya, herzamanki yerimize kurulup birer kahve söyledik, sigaralar hazır tabi. Gözlerinde evrenin tüm ışığı toplanıp irislerin sol üst köşelerine birikmişti. Yüzünde sarhoş misali çarpık bir gülümsemeyle beraber gözlerime bakıyordu, öylesine bakıyordu ki sanki ruhumun içine sızıyordu. Bir kaç on dakika daha hiç ses çıkmadı, sanki ne demek istediğimizi noktasına virgülüne kadar anlatabiliyorduk birbirimize. Eline dokundum yavaşça, bir kaç dakika daha öyle kaldıktan sonra hesabı ödeyip çıktık. O vapurdan her inişimde ellerimin boş olduğunu her hissettiğimde, kaburgalarım ciğerlerimi sıkıyor artık.
Arkadaşımın teki Mardin'e arkadaşlarının yanına gitmiş. Kuytu, karanlık bir sokaktaki evde 10 kişi beraber kebap yiyorlarmış o ara pencere açılıp-kapanmış, sonra üzerinde arapça yazılar olan penguen görmüşler.