alışkanlık denen nesneyi bilir misin, nuri usta?bilir misin ki insanoğlunun hem en büyük kuvveti, hem en büyük kepazeliği bu alışkanlık denen nesnedir!...
sevdiğin birini kaybetmenin ne demek olduğunu bilirim. Yüzünde hep bir hüzün olur insanın. Gülerken bile gözlerinde saklar onu, mutlu olurken bile gizliden gizliye pişmanlık duyar. Sen, sen gülünce, sen gülünce çok güzel oluyorsun tenten kafa. sen hep gül.
leyla ile mecnun.
Eskiden bu hayatta en kötü şeyin yapayalnız kalmak olduğunu düşünürdüm. Hayır, değil. Hayattaki en kötü şey, seni yalnız hissettiren insaların arasında kalmak.
"Sen, Seni, Vereme Yakalansan, Kötü Huylu Bir Kansere Tutulsan Kör Kalsan, Yatalak Olsan, Sevebilecek Birini Kaybettin. Sen, Tanrı'nın Sana O Muhteşem Elleriyle Uzattığı Armağanı, Tuttun, Duvara Vurdun. Sen, Tanrı'ya Ayıp Ettin." *
“Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.”