özellikle şehirler arası yolculuklarda fazla beyin hüptriklenmesi sonucu oluşan sanrıdır. herkes uyurken siz karşıdan gelen önü cıbıl cıbıl ışıklı bir tırın size gömçüreceğini düşünür ve çok pis bi' kaza olacak diye uyumazsınız. her yer zifiri karanlıktır. bunlar yaşanıyorken şoförün üst tarafındaki kırmızı saatin camdan yansımasına bakıp saatin kaç olduğunu tahmin etmeye çalışırsınız ama bir türlü beceremezsiniz. o sırada otobis bir mola yerine veya benzin istasyonuna girer. siz herkesin uyuduğunu sanırken herkes aşağı inip sigara hüptürür. derken muavin haydiyin amk der. hurra otobise geri binersiniz. şoför yola çıkarken sağa gidiyormuş gibi yapar sonra hop sola döner. lan? dersiniz. herhalde ileriden dönecek diye düşünürsünüz. şoför vitesi arttırır. hiç de dönecek gibi bir tipi yoktur adamın! korkarsınız! neyse ya, nasıl olsa fiziksel olarak herkes yanlış yöne gidiyor diye çok da umurumda dersiniz. newton'un hareket yasalarına göre de bu böyledir; "bir cisim üzerine dengelenmemiş bir dış kuvvet etkimedikçe, cisim hareket durumunu korur." yani; f(net)=d(mv)/dt* böylelikle bilinmeyen dağların üzerinden yolculuğa çıkarsınız. yol üzerinde vefat etmiş köpecikler, sollamanın yasak olduğu yerde kabuğuna kapanmış kaplumbağalar sizi bekliyordur.
içine cin kaçmış otobüs yolcusu zannıdır. şoförün ayaklarını da ters görür o sersemlikle. şoför kafasını 270 derece çevirerek oturduğu koltuğa doğru ters ters gelmektedir.
