şu ana kadar türkiye' nin farklı 23 şehrinde en az bir duvarda gördüğüm imzadır ve türkiye' yi dolaşıp her yere kendinden birşey bırakmasını takdir ettiğim kişidir.
ne olduğunu bir türlü çözemediğim bir tamlamadır aynı zamanda. belki çıkış noktası olarak,
gecelerin insanları karakterleri, oyuncuları başkadır; gecelerin kendine özgü bir şekli havası kuralları vardır.
bu acımasız hayatın adalet sağlayacıları devlet değildir.
bambaşka kişilerdir.
yer altından yer yüzüne gece çıkanlarındır geceler.
gibi bir anlam çıkarırken, bazen de bütün gün uyuyup geceleri derin düşüncelere dalan bir insanın hayatla kendiyle hesaplaşması olarak algılıyorum.
gelin görün ki bu ismi ne zaman kendine nick yapmış biri görsem aynı abazan tablo ile karşılaşıyorum.
ne umutsuz bir hakim, ne barodan ihraç edilmiş bir avukat, bildiğin son derece sıradan işsiz güçsüz ya da gece vardiyası olan abaza bir adam. çıkmış geceleyin internetin sonsuzluğuna avlanmaya.. kendisine gecelerin yargıcı diyor.
anlamı şu: "geceleri online olan kızlar sabaha kadar mesajlarınızı bekliyorum"
"lütfen bana mesaj at bebeğim seni bütün hatlarınla yargılamak istiyorum"
"gereği düşünüldü sanığın misyoner pozisyonda şeye dilmesine..."
araba arkası stickerlerde okumaya alıştığımız en iğrenç tabirlerden biri. lan gecelerin yargıcı ne öyle. geceyle yargıcın arasında nasıl bir illiyet bağı vardır anlaşılamamıştır.
Kahramanımız küçük onur günün muhtelif saatlerinde bu çöplük bilgesine gelip hayata dair önemli tüyolar ve sırlar almaktadır. Küçük onurun o dizide kendine örnek aldığı bir akıl hocası ve bir de mahsun abisi vardır. boya sandığı serseriler tarafından telef edilince zavallı onurcum hemen olduğu yere çöker ve acılı bir türkü patlatır. Ama üzülmesine gerek yoktur. Semt çöplüğünde yaşayan gecelerin yargıcı ona yol gösterecektir. Adam o kadar bilgeydi ki onur'a bir kitaptan bahsetmişti bende var, git aynısını al oku demişti. onur bir dünya kitapçı dolaştı ama o kitabın aynısından bulamadı. adam o kadar bilgiliydi yani. ama ne yazık ki hijenden yoksun gecelerin yargıcı gelin görün ki temizliğe dair hiç bir kitap okumamıştı hayatında. Bir de onur'un bir ablası vardı top sakallı bir sapık bu kıza iş olmuştu. Tek amacı vardı hayatında; o kıza uykuda tecavüz etmekti. Ve bu fikride okuduğu sapık, ensestçe olan ''uykuda sevilen kızlar kitabı''ndan alıyordu. Amacını da gerçekleştirmeyi başardı tabi. onur'a enişte oldu sonunda. Evet devasal bir Osman yağmurdereli yapıtıydı...**
Edit: aradan belki on beş sene geçti çocuktum o zamanlar ama hala o dizinin tüm saçma hikâyelerini hatırlıyorum ya Allah'ım ne gerzek bir diziydi.
Benim, geceleri yargıçlık yapıyorum iflah edilmeyi bekleyen küçük sevgililerimi infazını gerçekleştiriyorum. Ve bunu yaparken yanlış anlaşılmasın, kadın haklarını asla ihlal etmiyor tamamen istek doğrultusunda gerçekleştiriyorum. Bu yüzden de bu ünvanı almış bulunmaktayım.
Bizim mal bir arkadaş bunu kimlik soran polise demişti 25 sene önce. “Ben gecelerin yargıcı çılgın çocuk x” diye. Polis de sokuyordu copu yargıcın mabada haliyle.