hâlâ hatırladıkça beni buhranlara sürükleyen, küçük onur dizisinde gecenin bir vakti olur olmadık yerlerde ortaya çıkarak küçük onur'a öğütler veren, konfüçyusvari sokak filozofu.
küçük onur'un acı günlerim dizisinde felsefik mizansenli bir karakterdi. onur hep bundan yardım ve/ya akıl almaya giderdi. saçı sakalı birbirine karışmış mahallenin muhtarlarındaki deli ye benzeyen (belki de o) bir dizi karakteridir. özellikle onur'un bacısı fatoş kaçırılıp dilendirildiğinde veya onurun halası ayşe (ürkek güvercin) orospu olunca fonda gecelerin yargıcı onura bir şeyler anlatırdı. alakasız ama bi de bunun halası yukarda da adı geçen ürkek güvercin ayşenin dersaneye giderken gizlice ruj sürdüğü bir sahne vardı ki küçük ibonun yengesini bir erkekle yatakta bastığı sahnede yengesinin iboo diye bağırdığı sahne gibi aklımdan çıkmaz. ne zaman kırmızı ruj görsem direk ürkek güvercin olur ruhum..
vaktiyle televizyonlarımızda güle oynaya, şen şakrak izlediğimiz küçük onur dizisinde evi barkı olmayan, sokaklarda yaşayan bir karakterdir. belli ki jjr tolkien hayranı olan senaryo yazarının diziye biraz gizemli hava katmak için yaptığı bir eylemdir. senaryo gereği küçük onur'un ne zaman başı sıkışsa hemen gecelerin yargıcına koşarak ondan akıl diler. gecelerin yargıcı da engin bilgi ve tecrübesiyle kahramanımıza yardım eder. Aralarındaki ilişki bundan ibarettir.
