oyuncak ayısını kaybetmiş insandır; ailesinden sevdiklerinden uzakta sarılacak birini arayıp bulamamış göz yaşlarıyla ıslattğı yastığa sımsıkı sarılmıştır. bu duygusal halin kendisi de farkındadır kalkar bir şeyler içer odanın içinde dört döner pencereyi açar daralır rahat edemez. saksıdaki fesleğenleri okşar, biraz daha ağlar sonra müzik dinler ve elbet bir ara uyur.
yastığın çok amaçlı kullanım şekillerinden biridir. yazın serinletir, kışın ısıtır, yalnızlığınıza da ortaktır. eklemek gerekirse peluş ayıdan daha sağlıklıdır. hiç değilse kılı, tüyü, yünü yoktur; ağzınıza girmez. ki herkes de ayıcık sevmez, dokunamaz, midesi kaldırmaz.
Özlemini yastıkta arayan insandır. Saygı duyarım, anlarım cidden hislerini, sana o kadar yakın olup sarılamamak ne kadar kötü olduğunu ben bilirim. Karı gibi yastığa sarılıp ağladığımı da..
Benimdir. Gerçi ben her sarılma ihtiyacı duyduğumda sarılıyorum. Hatta öyle benimsiyorum ki bacağımı üzerine atıp arada öpücük de konduruyorum. Düşünüyorum da bunu icat edenler olmasaydı ben bu şefkat eksikliğiyle ölürdüm sanırım. iyi ki varsın yastığım kalp.
Şu acımasız hayatta sevilme ihtiyacını karşılamak için yapılır. Bana da sarılacak kimse yok mu dersiniz ve tak orada bir yastığınız vardır. Usulca gel buraya şapşik sarılalım dersiniz. Acıdır.