sebebi gecenin sessizliği ve üzerini bir yorgan gibi örten karanlığın altında seni kimse görmeden rahat rahat, hıçkıra hıçkıra ağlayabilmen, kulağında bizim şarkımız dediğin şarkı çalarken gözlerinin önünden film şeridi gibi geçen anılardır.
diş ağrısı gibidir. bi dişçi bana bunun psikolojik olduğunu söylemişti, geceleri daha çok ağrır demişti. dişimi çektirdim kurtuldum ama. sanırım zat-ı muhteremi unutmak için iç organlarımı sökmeleri gerekecek.
eger eski sevgiliye hala asiksa dusunen kisi durum kotudur, aglar, hickirir sonra agzimin suyu akmis diye yalan atar*. fakat asik degilse akla gelme amaci onemlidir, "nasil da yol verdim beee" diyebilir, ya da "offf bi cakamadim gitti" diye dusunebilir. kisiden kisiye* gore degisir.
geceleri, hastalığın şiddetinin giderek artması gibidir. gün içerisinde tempolu iseniz, gece yattığınızda yada o tempoyu koltuğa dinlenmesi için oturttuğunuzda muhtemel olan düşünme eylemidir.
uyumadan önce düşünülen sevgili olduğu için büyük olsasılıkla rüyaya girecek sevgilidir. bu durum sabah rüyanın hatırlanmasıyla bütün günün rezalet geçmesine neden olur.
aslında gündüzleri de akla gelmektedir ama geceleri zor nefes aldırır. tavandan başka kimseye anlatılamayan, bu özlemle nasıl yaşıyorum diye sorulan, diğer dertlerin aksine konuşmak, anlaşılmak dahi istenmeyen bir iç yangınıdır. umarım biz yanmadan söner.