hayata dair en güzel detayların gizlendiği gezegenin fantastik halü-sinasyonu ve onun tasavvufi yanlarını anlatan zaman dilimi. birde bunun gecce gecce versusu vardır ki evlerden bae.
Düşlerim kırıldı, yenilerini kurdum, onlar da kırıldı. Tükendim. Çaresizlik nedir iyi biliyorum. Unuttur, yeniden öğret. Artık ne kadar acı varsa hepsini istiyorum. Geri dönülmez yolların güzel bir memlekete çıkacağına inandır, sonra çıkarma. Umutsuzluk nedir iyi biliyorum. Unuttur, yeniden öğret. Çarp yerlere, iyileştir yaramı, yine düşür. Güçsüzlük nedir iyi biliyorum. Unuttur, yeniden öğret. Yüreğin varsa boğ beni, nefesimi kes. Ölüm nedir iyi biliyorum. Unuttur, yeniden dirilt.
insanın içindeki bütün yaraları, arızaları açığa çıkaran zaman dilimi. Kişi için hayatın, ilişkilerin, duyguların hesabını-kitabını açtırır. Artık şunu yapacağım bunu bırakacağım şunla iletişimi keseceğim öyle olucam böyle edicem derken uyuyakalırsınız. Uyandığınızda ne hikmetse geceden düşündüklerimizin birçoğu aklımıza gelmez bile. Ne kadar yoğun duygular yaşarsak yaşayalım sabah uyandığımızda kalastan hallice oluyoruz. Öyle boktan bir şey.
Günün en güzel saatleri gece saatleri olsa gerek. Ay ışığının oluşu bile geceyi ayrı kılar. Gece dendi mi birde aklıma Ahmet Haşim gelir. Gecenin şairi. Kendini beğenmediği için sadece geceleri çıkan adam. Evet doğru duydunuz. Kendini o kadar çok çirkin görüyormuş ki gündüzleri insan içine çıkmazmış. Hatta şiir yazarken bile geceleri yazarmış. Gündüzleri değil.