Akustik versiyonu ile kalbimi kazanan mor ve ötesi şarkısı. Kulakları yumuşacık ezgisi ile dolduran, sözlerinin güzelliğiyle kalbime dokunmuştur.
işte sözleri;
Bıktım artık susmaktan
Bunca yıl seninle geçti
Bir çift lafa muhtacız
iki yabancı gibi
Saat gece üç olmuş
Kapında ben, ben yokum sanki
Şimdi gerçeği söyle
Sonra yap istediğini
Yeter artık, hiçbir şey eskisi gibi değil
Yeter artık, aslında sen hiç sevmedin
Yoruldum suçlanmaktan
Yanında hiç olmadım sanki
Yüzün her şeyi söylerdi
Ama bakmıyor şimdi
Bıktım artık susmaktan
Bunca yıl seninle geçti
Şimdi gerçeği söyle
Sonra yap istediğini
Zaman geçer, büyürüz
Sertleşir dünya.
Unutmadan, bu aralar kalbe kördüğüö şarkısı ile kendini beğendiren müzik grubu.
" sigaramın dumanına sarsam saklasam seni" dizeleri dökülüyor şu an kulaklarıma. geceye aitim ben. ayrılamıyorum geceden. bu karanlık , bu sessizlik benim cennetim.
.
geceleyin başlıyorum ben olmaya. ondandır gündüzleri sevemeyişim. yapmak istediğim ne varsa geceye sığdırmaya çalışıyorum ve bu yüzden üçten önce uyuyamıyorum. gündüz yaşadığım her şeyin etkisi birikiyor ve geceleyin patlak veriyor. var oluşa dair tüm olasılıklar kafamda ateşleniyor. bir şeyler keşfediyorum. "bunu daha önce nasıl düşünmedim?" dediğim birçok şey bilinç akışımda çalkalanıyor.
bazen de girdaba giriyorum tüm akışkanlığımla. "wuluuuuup" diye girdabın götürdüğü boşluğa doğru sarmal sarmal akıyorum. sonunda beni neyin beklediğini bilmeden.
hayatıma çok az insan giriyor. hatta yüz yüze görüştüğüm farklı insan sayısı sıfır. bu kendimle karşılaşmamı engelliyor. "waking life" filminde ne diyordu adam" etkileşimleri, çeşitli kendiliklerimle karşılaşmak olarak anlıyorum" kendi kendime hapsoluyorum yani. kendime mecburum. ölesiye sıkıcı ve karamsar.