yanlış saymadıysam bu hafta da 13 kere selvi boylum al yazmalım izledi.
geçenlerde hastane ziyaretinde götürdüğüm çiçeği pencere kenarına koyup çiçeğe selvi ismini vermiş.
kurtaramadım gitti şu meletten. zaten bunun lisedeyken msn adresi de selviboylum_pesimistboy@hotmail.com'du.
Bazı insanlar çok konuşmazlar belirli sözleri vardır onların. Biz o kisiye hep aynısın diyip dururuz. Monoton olduğundan bahsederiz. Ya da artık saçmaladığından ama hiç bilmeyiz aslında o kelimelerin ne kadar çok şey anlattığını. Hatta bilmeyiz en güzel öyle anlatılabileceğini. Bu yazar kardeşimde aynı seyleri konuşup duruyor belki ama biz hiç diyormuyuz acaba ne anlatıyor diye. Gerçi desek kaç yazar. Sadece okuma eylemini yapıp anlamayı es geçtikten sonra.
Neyse ben çok birsey demiyeceğim daha sana da bir dilekte bulunup çekileceğim:
Hakkında hayırlısı olsun.
attığın mesajın yanıtını beklemeden deaktif etmişsin mesaj alımını, olmadı. bir söz var işin ucunda, havada kalırsa selvi boylum al yazmalım'dan hatır kalır. anımsadığında bulursun beni hala nadir gözlerle etrafa bakınıyor olursam tabii şayet.
gülümsemeler, kahkahalardan daha büyük ve daha zarif anlamlar taşır.
dostum, merak edip yazdığın için var ol.
Sessizliğin vucuda gelmiş halidir gece. Bir aydınlık ihtimali ve karanliğın bitmeyen kasveti. Gözünü açmaya korktuğun andır gece. Kendi iç karanliğını yeğlemektir. Zifiri bir aydınlıktır gece. Umuda beş kala umutsuzca kıvranmanın adıdır. Yap-boz dur gece. Her bir parçası göremeyeceğin bin bir yerde. Tam bir " ne oldum?" dur gece. Aydınlığın hesabını vermektir. Sorunların soruları önemsizleştirdiği zamansızlıktır. Çarşamba'dır gece. Ne üzer seni ne de sevinebilirsin, ortada kalırsın öylece. Var olduğunun farkına varmaktır gece. Her bir hücreni acıtır yaşanmışlıkların. Zerren açtır umuda. Kapatırsın gözlerini, aydınlık gelir o karanlık birden. işte tam o anda anlarsın, gece aslında sensin tüm renksizliğinle ve yaşanmışlıklarınla. Ve o an anlarsın; var olan sadece karanlık, var olan sadece gece...