"Nerede olursanız olun, sağlam kalelerde bile olsanız ölüm sizi yakalar. Başlarına iyi bir şey gelse, 'Bu ALLAH tarafındandır,' derler. Kendilerine bir kötülük dokunsa, 'Bu senin tarafındandır,' derler. De ki, 'Hepsi ALLAH tarafındandır.' Bu topluma ne oluyor ki neredeyse hiç bir söz anlamıyorlar! (nisa/78)"
yaşadığımız hayatta kimi insanların başlarına bir sıkıntı veya başlarına hoşlanmayacakları bir şey geldiği zaman allah'ı hatırlarlar, ölecek duruma geldiklerinde, yaşlandıklarında veya gündelik işlerinde, yaptıkları hiç bir eylemde allah'ı ve onun emirlerini gözetmeyenler, örneğin zinanın yasak olduğuna inanıp zina etmeye adını tatlılaştırıp (kaçamak) demeye çalışır ve allah'ın o yasasını haytlarında göstermezler. genelevlerin ve hayat kadınları diye isimlendirdikleri insanların olmasının "zorunlu" olduğuna inanır, onlar olmasa "erkekler nereye gidecek" derler. veya faiz in haram olduğuna inanır ama gidip bir otomobil, ev kredisi çekip faiz ile birebir ilişki içerisinde olur, tüm bunların içinde allah'la bir ilgi yoktur, kazandığı para'nın nereden kazanılıp nereden kazanılmayacağına kendisi karar verir allah'ı işin içine sokmaz, düğünlerini derneklerini allah'ın değil, kültür'ün ananelerin, insanların, tabu ve geleneklerin, idollerin istediği ve onların yaptığı şekilde yapar. hayatının hiç bir alanında allah'ın kendisine ne şekilde davranışlar sergilemesi gerektiğinden haberdar değildir ama başı sıkıştığı anda evet allah vardır derler.
uyku kur'an da yarı ölüm olarak nitelendirilir. allah her uykuya daldığımızda ;
"Allah, öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerinde uykuları esnasında ruhlarını alır. Sonra ölümlerine hükmettiği kimselerinkini tutar; diğerlerini bir süreye kadar salıverir. Doğrusu bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır." (zumer/42)
uyanmama ihtimalinizde var her uykuya daldığınızda (%50) ölebilir, (%50) ölmeyebilirsiniz, bu allah'ın takdiri ile olur. diğer taraftan bakıldığında çok riskli bir durum değil midir? oysa hiç kimse ölme riskine bile girmek istemez? bu konuyu konuşmak dahi istemez? kimse ölmek istemez, buna karşın her gün ölüyoruz, her uykuya daldığımızda.
şüphesiz bundan şu anlaşılıyor; dua etmenin allah'a sığınmanın önemi büyük, hatalarımızdan tövbe etmenin önemi büyük. bunu sadece yatmadan önce değil allah'ın emirlerinin ve yasaklarının "tüm" hayatımızı kuşatmasına izin vererek yapmalıyız, sadece işimiz düştüğünde değil "her zaman" yönelmeliyiz, aldığımız her kararda ve her adımda.
gittikçe daha da uzaklaşılan eylem. artık ne için dua edeceğimi bile bilmiyorum. "ne olsa beni mutlu eder" sorusunun cevabını ben bilmiyorum ama o biliyordur. bunu istemeliyim belki de ya da bilebilmeyi dilemeliyim ondan. o içimi de bilir ama sadece canımı gece evde kimse yokken almasın, tek korkum bu.
(bkz: konuşur gibi entry girmek)
rahatlatan eylemdir ama insan düşünmeden edemiyor;
galiba tanrının yapacak daha önemli işleri vardı beni görmezden geldi yine de dua etmeyi bırakmadım.
acaba bütün kullarına karşı mı böyle yoksa sorun bende mi bilemedim.
ne zaman dua edip yattıysam, ya hemen ertesi gün veya birkaçgünlük zaman zarfında başıma istemediğim hadiseler geldi.
o yüzden artık etmeme kararı aldım, bir gerçek var, yaradan artık her yarattığını takip edemiyor, ehh bu dünyada 7.5 milyar insan var, hangi birisini takip etsin, arada bazılarını unutuyor işte.
tanrıya kalpten teşekkür etmek. Her zaman aklına gelmese de mükemmel bir buluşmanın fotoğrafı. Hiç bıkmadan, usanmadan her gece; Düşünsene seni kucağında taşıyan bir güç var sen ölüyken. Varlığın için o'na teşekkürlerin en büyüğünü ve duaların en naifini et!
dua etmek güzeldir, bu dünyada olmayacak olsa bile ahirette her duamızın karşılığı verilecekmiş, sonsuz gücü olan yaratıcan iste isteyebildiğin kadar... bütün müslüman aleminin hayırlısıyla istedikleri olur inşallah diyorum ve de iyi geceler diliyorum, selametle.*****.