on ikiden sonra herkesin karnı biraz da olsa acıkır, ama bu insan tipi üşenmez yiyecek bir şeyler arar, yapar ya da mümkünse satın alır. ama on ikiden sonra mangal keyfi yapmak gibi bir şey yoktur, herkese tavsiye ederim.
gecenin bir körü mutfağın içinde yiyecek bir şeyler arayan, istediğini bulamadığı takdirde yatıp uyuması önerilen, bu yolla açlığını sabaha kadar hissetmeyecek olan* insandır.
dolapta ne buldu yiyen insandır. önce reçel, ardından yoğurt, o da kesmezse krem peynir yenir. mide allak bullak olur. sabah uyandığımızda ağızda iğrenç bir tat, midede ağrı söz konusudur. kış aylarında gecelerin uzamasıyla daha da artan insan grubu ya da modelidir.
hayatında gece yarısı diye bir kavram olmayan,yaz tatilinde sabah 6'da yatıp öğleden sonra 3'te kalkan,haliyle normal şartlarda 3 öğün yemekle gününü geçirebilen bir insanın öğle yemeği vaktine denk gelen bu durumda kendine makarnasından çikolatasına,kolasından sütüne,dolmasından hede hödee...diye devam eden uçsuz bucaksız bir masa hazırlayan kişi.bu kişi normal şartlarda uykudan acıkarakta uyanır aslanlar gibi tostunuda yapar kolasınıda içer ama çok yorgun ve bunları yapamayacak kadar üşengeç olanlara tavsiyem yastığınızı tekrar uykuya dalana kadar karnınıza koyup yatarak onun sesini kesmesini beklemenizdir ayrıca bu eylem siz uykuya dalana kadar midenize koca bir tabak yemek yemiş hissi vererek yemek yemek zahmetinden yırtmanızı sağlar taki bu adi yalanı mideniz farkedene kadar.
yaptığım araştırmalara göre bazen can sıkıntısından bazense yemeklerin mideye inmesi sonucu bağırsaklara inmesi işlevinin de bitmesiyle sona ermiş durumun yeni bir işgale hazır olmasından kaynaklanmaktadır.
bu yarıda kesinlikle ağır yiyecekler tüketilmemelidir daha ziyade atıştırmaya dayalı olmalıdır.
şişman, yağlı ve iğrenç insandır. üstüne bir de uyuyorsa beter olmuştur, pc başına geri dönerse belini kaybeder göbek olarak yaşar. bilemiyorum yani yine de yiyin tabi. lanet olsun bana.