Sürüyor o eski alacakaranlık
Nasıl kabullendiysem hayatı
ölümü de öylece kabulleniyorum artık
Çok uykusuzum, çok yorgunum şimdi
Yüzükoyun yatıp, dinliyorum dünyayı
Bana soruyorlar: - niye gelmedin oraya?
Şunu niye almadın, diyorlar. Onu niye giymedin?
Sokaklara çık, hayatını yaşa biraz!
Bense yatağımdan kalkıyorum her gece
Bir hırsız gibi sıyrılıyorum karanlıktan
Kendimin bile farkında olmadan, sessizce.
Gidip sokak kapısını açıyorum.
Bakıyorum koridora. Sessizliğe kulak veriyorum.
Duvarların oyuklarında gündüzden kalmış
Çocuk sesleri duruyor öylece.
Bir çocuğun seslerini avuçlarıma alıyorum.
Koşa koşa yatağıma giriyorum sonra.
Yorganı başıma çekiyorum.
Avuçlarımı açıyorum.
ortam karanlıktır,duygu yoğunlaşması yaşanacak şart mevcuttur bu saatlerde.her yer sessizdir eski anıları canlandırıp eski sevgiliye yada aranızın biraz soğuk olduğu eski bir dosta mesaj atılmaya müsait bir ortamdır.
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun çok güzel bir kapağa sahip şiir kitabıdır.
Yalnızlığın kadarsın
Yalnızlığın mis kokmalı
Elle gelen düğün bayram
Bir kişiyle oynanan
En zor en belalı oyun sanat olmalı
Buram buram yalnızlık kokan
Yalnızlık mı dedin büyük bir zindan
Dünyanın en kalabalık zindanı
Öyle bir hizaya getiriyor ki insanı