yağmurların en lezzetlisidir. gecenin karanlığına sos olur. bu ruh hali size huzur verir. dinlediğiniz müzik içinize işler, hayaller kurarsınız, hep bambaşka insan olursunuz ta ki sabah olana dek.
baki süha ediboğlu nun işaret adlı kitabından bir şiiridir:
dün bir şal gibi dolandı boynuma
bozkır ortasında renkler kuşağı.
ne kadar değiştim tanrım ne kadar,
başlıyor kara sevdalı günlerimin.
kestim ümidimi kitaplardan
ve senden ey koca deniz...
lakin sesin geliyor derinlerden
hırçın veya yorgun.
dün bir mezarlıktan geçtim fecre yakın,
siyah taşlar konuşurken.
beyaz eller gördüm göğe açılan.
eller ebedi insan elleri.yazı yazan, resim yapan, saz çalan
hamur yoğuran
güzel eller...
susmuş o eller şimdi,
gece yağmuru konuşuyor.
göksel bir ağıt yakılıyor
serviler ülkesinde.
yağmur, yağmur senindir bu tükenmez musiki,
bu orman.
orada akmıyor, duruyor zaman.
kuşlar, böcekler ve kara taşlar
her şeyi yerli yerinde,kendinden emin,
ah lakin bayıltıcı kokusu gece çiçeklerinin.
Harikadır.Yalnızken bile tadına doyulmaz.Sisli puslu ve çok soğuk olmayan havada tekten dışarı fırlayıp dolaşma arzusu uyandırır.An itibari ile başlayıp mutlu edebilir.Kısacası gece yağmuru gibisi yoktur; tadı çıkarılası, camın buğusuna o an seni düşünmediğini düşündüğün sevgilinin adı yazılası gibi saçmalıkları ve güzellikleri de beraberinde getirir çoğu kez.Lâkin izlediğin o değil kendindir.Camdan uzak Allah'a yakın olunası uykusuz gecelerin yağmurudur:))