gecenin bu saatine damga vuran korkudur. bu konuda fikir sahibi, izlenmiş filmlerden ve yahut kitaplardan edinilen bilgiler sonunda korkmamak elde değildir.
ilk olarak: cin neredeyse tüm din ve inanışlarda bulunan ruhani mitolojik yaratıklardır...
farklı dinlerde farklı karakterlere sahiptir.
öncelikte islamda; "gözle görülmeyen, çeşitli şekillere bürünen, zaman zaman insanlarla cinsel ilişki kurmaktan, onları yönetimi ve etkisi altına aldığına kadar birçok çoğu korku unsuru birçok fiilin kendilerine yüklendiği ruhanî varlıkları ifade eder.
kitab-ı mukaddes'te:
Kitabı Mukaddes cinleri günah işlemiş melekler olarak, Tanrının sadık melekleriyken şeytanın yönetimi altına girmiş, Şeytan'ın melekleri olarak tanımlar. Hıristiyanlık'a göre Şeytan'ın isyanından sonra bazı ruhani varlıklar, Nuh Tufanı öncesinde, gökteki görevlerini bırakarak yeryüzüne geldiler. Onlar bunu, Şeytan'ı desteklemek amacıyla yapmadılarsa da sonunda onun tarafına geçmiş oldular. Bunlar erkek şeklinde maddeleşerek kadınlarla ilişkiye girmeye başladılar ve Nefilim türünü oluşturdular. Tufan esnasında Nefilimler öldüler, Cinler ise boğulmadılar, maddeleşmiş bedenlerini ruha çevirerek göğe döndüler ve Tanrı onları alçaltılmış bir durumda bırakıp yeryüzüne attı. Artık maddeleşemeseler de hâlâ insanlara kötülük yapmak için yaklaşmaya devam ederler. Diğer dinlerde anlatılanın aksine Kitabı Mukaddes'e inanan ve Gerçek Hırıstiyan olduklarını söyleyen Yehova'nın Şahitleri Cinlerin, bize fiziksel olarak zarar verebileceklerini fakat Yehova'ya inanıyorsak ve Cinlerden korunmak için Dua edersek korunabileceğimizi anlatır. Ayrıca Cinler tarafından saldırıya uğrayan insanların geçmişte veya halen Ruhçuluk ile uğraştıklarını anlatılır. Önceleri Ruhçuluk ile uğraşmış bazı insanlar, Cinler tarafından rahatsız edildikten sonra; Yehova'nın Şahidi olup ve Ruhçulukla uğraşmayıp, onunla bağlantılı her şeyden(ruhçuluğu teşvik eden müzik kayıtları, kitaplar, dergiler, posterler ve videolar) kurtulduktan sonra bir daha hiç rahatsız edilmediklerinden bahsederler.
Kitabı mukaddes'te bir gün Tanrının, Şeytanı ve ordusundaki Cinleri cezalandıracağından bahseder. Buna göre Şeytan bir süre zincirlenip insanlardan uzak kalır ve insanlar yeryüzündeki yeni cennetlerinde yaşarlar, Sonra Şeytan yok edilir. Cennet oluşmadan önce ise tüm cinler ölür ve insanlar eskiden oldukları gibi kusursuzca yaşarlar.(Vahiy) Ayrıca Herkül gibi bazı mitolojik yaratıkların birer Nefilim olduklarını kabul ederler.
Hristiyanlık inancında cinler:
Hristiyanlıkta bir cin, hatta birçok cin bir kişinin içine girebilir. Bu cinler içine girdikleri kişinin içinden çıkarılabilirler; Hıristiyanlık'ta cin çıkarma olgusu mevcuttur.
Cinlerin faaliyetleri üç ana grupta özetlenebilir; insanlara cinsel yaklaşımları (seks), sahte tapınmayı desteklemeleri (dinsel) ve insanlara eziyet etmeleri (sadizm-şiddet). Kutsal Metin insanları falcılık, büyücülük, ruh çağırma, sihirbazlık, ölülerden medet umarak onlara yaklaşmak gibi cinlerle ilgili faaliyetlere karışmak konusunda uyarır. Cinlerin üstün yetenekleriyle insanların beyinlerini etkileme güçleri olduğuna inanılır. Cinlerin rüyaları kendi mesajlarını vermek amacıyla kullanabileceğine inanılır.
Hıristiyanlık inancında cinler kudretli varlıklardır, insanları aldatırlar ve bazı insanları aracı -medyum- olarak kullanırlar. Buna göre bu medyumun söyledikleri eğer bu cinler medyuma doğruyu söylüyorlarsa doğru olabilir. Zira Kitabı Mukaddes cinlerin iblis gibi yalan söylediklerini belirtir. Ayrıca insanlara zarar verebilirler, bu nedenle Kutsal Metin onlarla ilgili şeylerden, ruhçuluğun her türünden uzak durulması gerektiğini söyler. iblis şeytan ile aynı kişiliktir.
islam inancında cinler:
Kuran'a göre insan topraktan, cinler ise ateşten yaratılmıştır. "Cinleri öz ateşten yarattı" (er-Rahmân 55/15), "And olsun biz insanı, kuru kara çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. Cinleri de daha önce, dumansız zehirli ateşten yarattık" (el-Hicr 15/26-27). Sonuncu âyet cin türünün insan türünden önce yaratıldığını da göstermektedir. Kuran'ın 72. suresinin adı cinlerden bahseden, yirmi sekiz âyetten oluşan Cin Suresi bulunmaktadır ve cinleri anlatır. Ayrıca Kuranda insanüstü yetenek ve icraatlarıyla anlatılan Süleymanla ilişkileri söz konusu edilen Saba melikesi Belkıs hakkında bazı rivayetler onun annesinin bir cin olduğunu söyler. Bu rivayetlere dayanarak cinlerle evliliğin mümkün ve caiz olup olmadığı konuları islam'da uzun uzadıya tartışılmıştır.[1]
islam mitolojisinde cinlerin ateşten yaratıldığına inanılır. Kur'an'da cinlerin insanlardan önce yaratıldığı geçer. Bazı açılardan insanlara benzerler; iradeleri mevcuttur, iyi veya kötü eylemlerde bulunabilirler, insanlar gibi yiyip içer, evlenip, çoğalabilirler. Erkeklik ve dişiliklerinin olduğuna inanılır, yani doğar, büyür ve ölürler. Fakat ömürlerinin insanlarınkine oranla daha uzun olduğuna inanılır. islam dininde cinler de insanlar gibi inanan ve inanmayan şeklinde ayrılır. inanmayan cinlerin sayısının daha fazla olduğu düşünülür. insanlar gibi ibadet ile yükümlüdürler. inanan cinlerin inanan insanlarla beraber cennete gideceğine, inanmayan cinlerin ise inanmayan insanlarla birlikte cehenneme gideceğine inanılır. Kur'an'a göre, Muhammed peygamber olarak hem insanlara hem de cinlere gönderilmiştir.
Bunların dışında cinlerin insanlardan farklı çeşitli özellikleri olduğu düşüncesi çerçevesinde birçok varsayım mevcuttur. Bunlardan bazıları; çeşitli şekillere girebildikleri, çok kuvvetli olup bazı ağır işleri gerçekleştirebilecekleri, istedikleri takdirde gözle görülebilir olabildikleri, çok hızlı hareket edebildikleri şeklinde sıralanabilir.
Genel kanının tersine islam inancına göre cinler geleceği ve gaybı bilemezler. Her ne kadar ruhani bir varlık türü olduklarından insanların bilmediği bazı gizemleri bildiklerine inanılsa da, geleceği ve gaybı bilmezler. Ayrıca peygamberlere inen vahyi peygamberler tarafından açıklanmadıkça bilemezler." alıntıdır.
bizi asıl ilgilendiren daha çok olarak son bölümdür. korkmamak elde değil, aman allah korusun hepimizi. (amin)