bir arkadaşımın "bu hayvanlara gece bir şeyler oluyor, gündüz aynı yerde yayılıp sakin sakin gelen gecene bakan hayvan gece pis pis hırlıyor" tespitini yaptığı köpekler.
günde üç öğün dayak yiyen sokak köğeklerinin geceleri kofti delikanlılık deneyimlerinin sonucudur. bana daha çok bazı insan olan köpek sürülerini hatırlatır.
zira bunlar sabahları diğer insanların kalabalıklığından kormaktadır ve geceleri sokaklarda sadece yalnız insanların dolaştığını bildiklerinden, tecrube edindiklerinden bu saatlerde grup halinde kendi güvenlikleri açısından bu şekilde dolaşırlar. tıpkı ilk insanın içgüdüsü gibi. korku halinde yaşamaktan topluluk durumuna geçmek ve kendini savunmak gibi.
neyim ben antropolog mu?
çete içi hesaplaşmalarını yaptıklarında ortalığı birbirine katan, sesten tüm mahalleyi uykusundan uyandıran, gece yarısı sokakların tek hakimi olan köpeklerdir.
gecenin bir vakti iki arkadaşımla taraflarınca kovalanmış biri olarak söyleyebilirim ki; bir köpeğin ötesinde yaratıklardır. iki mahalle boyu kovalarlar, köşeye sıkıştırıp ibne ibne havlarlar. bunu yaparken zevk aldıklarını gözlerinden anlarsınız. mahallenin serserilerinin yerini alırlar adeta. kesinlikle ısırmaya, parçalayıp yemeğe niyetleri yoktur. sadece gözdağı...
sürü seklinde yasam tarzini benimsemislerdir. liderleri vardir. lider secmeleri icin bir kriter vardir.
en cok insan tirsitip, isiranlari kidemlidir. onlar genc katilimcilara yol gösterir.
yaptiklari bütün aylaklik isirmaktan ibarettir.
daha gelismis olanlari ise, sebepsiz yere adam döver, bicaklar, gasp eder, tacizde bulunur, kadinlara laf atip yavsarlar.
bunlarda ise tek kriter söz konusudur; onun bunun cocugu olmasi geride kalan picleri yönlendirmesinde yegane faktördür.
gelecek hafta onun bunun cocuklarini isleyecegiz. esen kalin.
hele çiftleşme dönemlerinde ve de bir dişinin peşinde geziyorsalar, durmayın kaçın, sakın yok ben kaçarsam kovalarlar onun için kaçmayayım falan demeyin zira bu paradigma normal zamanlar için geçerlidir. zira konu çiftleşmek olursa sizi de kendilerine rakip göreceklerinden durmayın gaçınnn.
bu lansmanda köpekler gündüz ortalıkta yoktur bunlar gündüz yatarlar uyurlar birkere kafayı kaldırıp bakmazlar.
bunlar akşamüstü yavaş yavaş toplanırlar iki tanesi bi araya gelince araba kovalarlar araba gecer gider bunlar 35 metre havlayarak peşinden koşup araba kaybolduktan sonra muazzam bir delikanlılıkla kasıla kasıla geri gelirler.
Gece olunca toplanırlar bir ses bir gürültü kıyameti koparırlar bi bakmışınız ordan oraya koşuyolar çöpleri falan dağıtırlar, bi insan gördüler sırf keyfiyetten harr harr harr harr diye sararlar.
uludağ üniversitesi'nde okurken, gece görükle'ye yürüyerek giden bizi (ne işimiz varsa o saatte!) sıkıştırmış köpeklerdir. bir arkadaş kendilerini "gündüzleri yalaka bu itler, geceleri götleri kalkıyor bunların" diye eleştirmiştir. ki haklıdırda. zira köpekler gündüzleri hayli sıcakkanlı, kuyruk sallayan tiplerken geceleri saldırgan, yavşak tiplere dönüşmektedirler.
gece vakti köpeğinizi yürüyüşe çıkardığınızda kabusunuz olan köpeklerdir. etrafınızı sararlar. balkondan her gördüğüne diklenen artist köpeğiniz siz daha fark etmeden çevik bir şekilde kucağınıza tırmanmıştır bile ve orada yaklaşık 8 cm boyunda, 15 cm göbek yarıçapına sahip köpeğinizle beraber ani hareket etmeden oradan nasıl kurtulacağınızı planlamaya çalışırsınız. ve tam o anda köpeklerden biri bacağınızı patileri arasına alır, olaylar gelişir..
soğuk bir kış gecesi alkollü halde eve dönerken sizi korkutan tek şey olabilirler. ne evdekilerin çemkirmesi ne sabah yetişmek zorunda olduğunuz iş. tek korkunuz bu köpeklere rastlamaktır.