yalnızlıkla özlemi bir araya getirip yavaş yavaş ulaştığınız sabah sevgiliyi göremeyecek olmanın verdiği hüzündür. nedendir bilinmez sabaha yaklaştıkça daha da artar bu hüzün. en sonunda gözyaşına dönüşür. kimisi için çığlık olup kafaya basılan yastıkta bulur yansımasını. gözyaşlarıyla ıslanan yastıkta.
bu tip başlıkların gece açılmasıyla iyice insanı fenalaştıran durumdur, gece ağlamaya başlayan insan güneşi görene kadar susamaz ,bu kuralı gözönünde bulundurarak ağlamaya başlanmamalı, efkarı dağıtmak için ,mtv açılmalı hareketli parça kaldırabilecekse bünye, dinlenmeli, mümkünse eşlik edilmeli, üzgün havadan sıyrılınmalıdır ,çünkü bu saatlerde olanı tehlikelidir.
ışıklar çekilir.. insanlar odalarına çekilir.. herkes bir sonraki günün telaşıyla uykuya dalarken yalnızlık gelir oturur başucuna bazılarının.. düşünceler dolar odaya birer birer.. bir nefes alsa, bir sigara yaksa ciğerlerine nefes değil hüzün dolar.. ellerine, gözlerine, saçlarına siner hüzün.. bir kaç damla son bir çabayla temizlemeye çalışır yanakları.. ve sonra bir kaçı daha.. öyle savunmasız.. ufak bir çocuk gibi.. sonra yatağa yatılır, yorgan başa çekilir, gece vakti çöker hüzün ağlamaktan yorgun düşüp sızıncaya dek.. ertesi gün bir alarm sesiyle yeni güne uyanılır ve mutluluk maskesi takılarak yüze her şey yolundaymış gibi davranılır..
gece olup el ayak cekilince, yani insan vicdani ve ruhuyla basbasa kalinca ortaya cikan duygusal yogunluk.kimisi cocuklugunu hatirlar kimisi kaybettiklerini, kimisi eski sevgililerini kimileri de yasayamadiklarini.iste bu anlarda insanoglu daha iyi anlar kalabaliklar icinde yalniz oldugunu.