evet efendim. gece olmuştur. sözlükte entry girmektesinizdir. karşınızdaki duvarda asılı duran saat öyle çalışır ki. "lan bu saat gündüz böyle sesler çıkarmıyor." dersiniz.** en sonunda dayanamayan bünye gider saatin pillerini çıkarır.
uyuyan devdir. hava karardığında, gümbür gümbür çınlar kulaklarınızda. Uykunun içine sıçar. Eğer ki söz konusu bir duvar saatiyse, çalar saati gözleri açmadan kapatma karizmasına sahip olmadığı için yataktan kalkıp duvardan almaya üşenilir**
uyumaya calışan insanın sinirlerini zıplatabilen saattir.yataktan kalkılır itinayla saatin pili cıkartılır ve uyku için yatagın derinliklerine dalınır.
onu düşünürsen azar, daha fazla ses çıkarır, öyle sanarsın. tıpkı ilişkilerdeki gibi, ne kadar alttan alırsan karşı taraf o kadar fazla üstüne gelir. Umursamamayı öğrenmeli bazen, ne kadar ısrarcı olsa da.
En iyisi pilini çıkarıp kurtulmak.
uyutmayan saattir. dedenin saatidir bu. dedenin evinde duvara asılı, kocaman bir saat. namaz saatlerini anlayabilmesini sağlıyor zira
saat başı ayrı ses çıkarıyor.
şimdi ne oldu, kimin elinde bilmiyorum. zira dedem toprak olalı uzun yıllar geçti... o saat hala yaşıyorsa gitmek, görmek ve duasını almak gerek.
saatlerin de kutsiyeti var.
zira onlar olmasa biz ışıksız kalırız.