+ya rahatsız ettim ama sabun isteyecektim.
-tamam bekle getiriyorum.
(zaman geçer.)
+bunun ortası delik ve üstünde benim adım yazıyor.
-rahat tutmak için deldim isim benzerliği olsa gerek.
öncelikle öyle bir kız vardır.
benim de başımdan geçmişti böyle bir olay.
şöyle efendim. o zamanlar aile apartmanında oturuyorduk. amcamın karısı* yapmıştı. maddi sıkıntıları vardı amcamların o zamanlar kriz döneminde. yengemin psikolojisi bozuktu uyurgezer teşhisi kondu. gece saat 3 te kapı çaldı ben trıs trıs kapıyı açmaya gittim. bi baktım beyaz gecelikli uzun saçlı bi kadın elinde bi kase nerdeyse kalpten gidiyodum ki yengemi tanıdım. un varsa bi kase verir misin çocuklar istedi lokma yapcam dedi.aldım kaseyi unla doldırıp verdim, gitti. sabah uyandığında hiç bir şey hatırlamıyordu. kendisi de şaşırmış sabah tezgahtaki kase unu görünce. velhasılı olur böyle arada. şimdi iyi ama.
bu ülkede halen ak parti iktidar olabiliyorsa, halen ona oy verilip ona inanılıyorsa, gecenin leyli yarısı sabun isteyen komuşu kızınada inanılması gerekiyor. dikkat ederseniz saatte küsüratlı zate!
hülasa seçim günü moralim çok bozuktu arkadaşlar. chp nin kaybettiğinden falan değil veya erdoğan'ın balkon konuşmasında düşmemesinden dolayıda değil. sadece alkol yasağı olduğundan dolayı dertliydim. amuğu yiyim cumartesinin akşamından dolabın kapağına not bilem yazmıştım ' gukla mallık yapma, yarın seçim var, bira stoğunu hazırla' dedimdi.
ama kafa güzelken bırak notu dolabı zor görüyoruz reis. nitekimde sızmışık zate, öğlen az daha götüme girecek olan bira şişesiyle uyandım. yani 5 santimle yırttım desem yeridir. söylemesi ayıp çok deli yatarım. 30 yaşındayım toplasan 30 kere yatakta zor uyanmışımdır. hep yerde hep yerde amk. haliyle düşerken yerdeki şişeler kıçımı inciltmişti. ahlayıp inleyip götüme buz koymak için dolaba gitmiştim ki; o iliştirdiğim notu gördüm. yıkıldım o an. olduğum yere diz çöküp saçlarımı yoldum. öyle bithap bi şekilde nota bakıyor 'kafanı sikeyim kukla' diye dert yanıyordum.
ve sinirimi yatıştırmak için oy kullanmaya karar verdim. giydim elbiseleri ve kapıdan çıktım. işte tam o ara yani kapıda ayakkabılarımı giyerken, yani öyle domalık bi vaziyette dururken üst katımızdaki komşu kızı kezban'ı popoma sürterken gördüm.
- ay pardon kukla
* önemli değil, göt bugün yalama oldu zate, bi kol eksikti.
- hihihi terbiyesiz, oy vermeye gidiyom ben,
* bekle beraber gideriz.
ayakkabıları bağladıktan sonra kezban'la okula doğru yol aldık. ( arkadaşlar bu kezban avcılar'dan yeni taşınmış, tam bi akp li kız, ampulcü yani) bu kıza iyi yolu doğru yolu göstermek için okula kadar yüce başkanımız kılıçdaroğlu'nun şahsiyetinden, vaatlerinden falan bahsettim. ama bana mısın demedi. hiç siklemedi beni.
sınıfa çıktığımız zaman mühürü aldı ve kabine girdi. giriş o giriş amk. 2 dk oldu yok 5 dk yok, 10 dk oldu yok. kabinin perdeleri kıpır kıpır kıpraşıyor zaman ilerledikçe ilerliyordu. ve sonunda çıktı. çıkarken göleğinin düğmelerini iliklemesi gözümden kaçmamıştı. bende öyle kezban'a baka baka kabine girdim, oy pusulasını açıp 6 oklu kısmı baştan aşağı evet'e boyadım. bastıkça bastım, bastıkça bastım, bastıkça içimi huzur kaplattım. ve işimiz bittikten sonra kezban'ı evine bıraktım, ve bende samimi olduğum barmenlerin, garsonların, büfeci arkadaşların tanıdığım kim varsa hepsini arayıp '2 kara poşet bira ayarlayın lan ibneler' deyü yardım istedim.
çok sağ olsun adnan adında büfeci dostum gizlice büfeyi açıp nevaleyi verdi. ve bu nevaleleri alıp eve geldim. oturdum koltuğa, attım bacak bacak üstüne ve seçim sonuçlarını izlemeye koyuldum. akp nin her yerde zaferle ayrılması moralimi bozmuş olacak bütün biraları kısa bir sürede bitirmiş ve saat 9 gibi öylece koltukta sızmıştım.
derken bi kuş sesi duydum. evet kapı çalıyordu. kim lan bu saatte deyip sızdığım koltuktan kalktım, kapı deliğinden baktığımda iki iri meme gördüm. az geri kaçılınca bunun komşu kızı kezban olduğunu anladım. kolumdaki saate baktığımda 3:23 ü gösteriyordu. kapıyı açıp 'hayırdır kezban' dedim.
* sabunun var mı kukla?
- var ama benimkilerin hepsi delikli.
* nasıl yani.
- vilada sapıyla deliyom onları, elimden kayıp düşmesin diye.
* olsun ver sen.
- iyide gecenin bu saatinde ne sabunu, deli misin?
* bunları yıkamalıyım.
işte o an dibim düştü usta, nasıl düşmesinki birden geceliğinden memelerini çıkartıp 'bunları yıkamalıyım' demişti.
amuğu yiyim o nasıl göğüstü la öyle. baştan aşağı her yeri evet evet evet evet mühürüyle doluydu. meğer bu zilli hızını alamamış, memelerinede evet oyu basmıştı. dedim kezban ' bunlar ne amk'
* hissederek kullandım oyumu. şimdi çıkmıyolar.
- kız senelerdir hiç hissetmediniz mi zate?
* ne bileyim ampülü görünce kaptırıyorum kendimi.
- kaybol kız bu evden.
çok dellenmiştim. hülasa kovdum onu evden, sabun falan vermedim ona. 'memelerinide al git ' dedim.
o değil oy kullanılan o kağıtlara, o mürekkeplere yazık yeminle.
hayır yani şakirtlik bu değil, cidden böyle olmamalı...