(bkz: romans) albümünden bir harikalık.
iki yol, iki hayat arkada$ının çocukluk imgeleri ile doyurulmu$ sevgilerini birbirlerinin kulaklarına yalnız birbirlerinin anlayabileceği bir zeban, bir ortak ileti$im aracı ile fısıldamaları sonucu olu$mu$ bir güzelliktir.
albümün son parçasıdır. öyle sessiz, öyle derinden, öyle dalgalı.. parçalar ve biter.
denize açılan penceresi olan
ama bütün her tarafı pencere
tül perdeleri uçuşan uçuk mavi...
inanılmaz güzel bir oda
biraz önce o odada su varmış, deniz
oraya kadar gelmiş, bütün odayı kaplamış
ama ondan sonra zaman gelince çekilmiş
denizin bıraktığı neler var
olamaz ! inanılmaz... böyle...
tutuyorum bi tane deniz kabuğu, kocaman
Ve nasıl söyleyeyim sana, incecik
porselenden daha ince, daha da ince
hani bizdeniz kenarına gidince
şu kadarcık, şu kadarcık sarı şeyler buluyorduk.
hatırladın mı ?
onlardan daha ince ! incecik !
hiç bir maddede olmayacak kadar ince
üç tane iç içe girmiş, sen onu bir zannediyorsun
kocaman bir deniz minaresi. ah !
görüyorum onları, sana göstermek istiyorum. hiii !!!
dilim tutuluyor, ne söyleyeceğimi şaşırıyorum
-o kadın arkamda-
böyle bir tanesini hafifçe elime alıyorum...
elime aldığım anda tuz buz oluyor.
birkaç tane parçası kalıyor
onun içinden bi tane daha çıkıyor.
o da kırılıyor, o da kırılıyor...
ama diyorum, 'neden bunu elime aldım ?
o kadar güzeldi ki'!...
sana göstermek istiyorum
ve sen gelmeyi o tarafa
hiç düşünmüyorsun
mecburen onu elime alıyorum
ama elime aldığımda kırılıyor.
her taraf dolu...
başka bir tane görüyorum
ondan da güzel !
bu sefer onu elime alıyorum,
o çok sağlam.
hiçbirşey olmuyor ona
'tamam işte' diyorum.
tekrar o kabuklara baktım.
ilhan'cım o kadar güzel kabuklar ki,
dev boyutlarda...
çok güzellerdi
ama, o oda çok güzeldi 'Denizin çekildiği oda'
sol kapının ardında gül kokulu çeyiz sandığının ardında buluşalım
bakalım tanıyabilecekmisin beni
düşünemiyeceğin bir haldeyim
"krizalit kristalin"