camdan dışarı bakıp , yerleşim yerlerinin olmadığı , dağlık taşlık alanlardan geçerken , karanlığa odaklanıp değişik depresif ruh halini tatmak ; köy , kasaba gibi yerlerden geçerken, tek tük gördüğü ışıkların sahibi olan evlerde neler oluyor , kim yaşar ki böyle ıssız bi yerde diye düşünmeyi tecrübelemek ; büyük ,kalabalık yerleşim yerlerine gelince ise , gerçeğe döndüren o görünmez parmağın kendisini dürtmesini sağlamak isteyen kişinin yapacağı yolculuktur.
sevmediğim yolculuktur. millet zaman kazanmak ya da gündüzü yolda harcamamak için tercih ediyor da ben yanından geçtiğim yerleri göremeyince panik oluyorum.
bazı insanların katlanamadığı yolculuk şeklidir.
çevremdekilerin hepsi uyuduğundan, telefonumda o saatlerde bayağı sessizleştiğinden, düşüncelere dalar giderim.
Aslında vücudum eziyet çekiyor uzun yolculuklarda ama mazoşist miyim neyim zevk alıyorum galiba neyden olduğunu da henüz kavrayabilmiş değilim.
çok iyidir. bütün otobüs uyurken o sessizlikte okunan kitabın tadını hiçbir şeyden alamadım.ama bacaklar uzun olduğu için 12 saati geçen yolculuklarda sıkıntı oluyor.
Bir paket sigara full şarj kulaklık hayallerin içinde kaybolmak stres atmak uzaklaşmak herşeye yeniden başlamak vs vs gibi şeylere vesile olan yolculuk bide aileden gizli sigara içiyorsanız ayağınızı yerden kesebilir.
Gündüz yolculuğundan daha güzel olandır. Sebeplerine gelirsek bir kere herkes uyur, ortamın ışığı iyidir, dışarısı esrarengiz gelir, kendinle yalnız kalıp düşünmek için bir sürü zamanın vardır. Hele sevgiliyle yapıldığı zaman çok daha iyi olan yolculuktur. Hele kulağınızda Pink Floyd - Breathe çalıyorsa. Eksi taraflarına gelecek olursa eğer sıcak bir tatil beldesine gidiliyorsa o güneş doğunca yaşattığı işkence. Cidden uykusuzluk üzerine çekilmiyor, gecenin tüm büyüsünü bozuyor.