on beş tane sevgilim milyarlarca param da olsa peşimi bırakmayacak olan duygusallık. ilerleyen saatlerde bir camel soft yakıp en duygusal müzikler eşliğinde devam eden derin ruh hali. yazın bir başka fenadır. teksen candır.
Büyük bir ikilemdir. Gece midir insanı hüzünlendiren? Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Sorularıyla konuya anlam vermeye çalışan Özdemir asaf' da çaresizdir.
günün yoğunluğundan, telaşından kendini dinlemeye fırsat bulamayanların kendisiyle yüzleşmesidir. pişmanlıklarının, özlemlerinin, keşkelerinin inadına hayat bulmasıdır.
insanın kendisi olduğu, doğal olduğu anlarda başa gelen şey. pencerelerden izlenilen sokaklar, tuhaf bir sessizlik, içilen sigaralar, dinlenilen şarkılar, anımsayışlar...
özlenen şeylerin hafızaya doluşmasıyla oluşan duygu. kütahya, ardahan, adıyaman, bursa, ankara, kırklareli, izmir...her bir parçamın başka diyarlarda kaldığı benliğim...
shuffle'ın bile belli saatten sonra melankolik şarkılarda gezdiğinden kıllandıran saatler. insana bir hüzün çöküyor anlamsız. yalnızlığını anlayıp bir hoş sohbet arıyor karşılıksız. tanımadığı bir insanla belki bir bira. biraz kabukları tabağını doldurmuş tuzlu fıstık. birazda içmediğin halde istediğin sigara dumanı.