Her şey o kadar sakinler ki damarlarınızdaki kanın akışını duyacak olursunuz. Ve bu sessizlik beraberinde yalnızlığı, yalnızlık ise pişmanlıkları akla getirir.
insanın pişmanlıkları ise aciz kaldığı anlardır. Mesela sevmiştir ama karşılık alamamıştır. işte bu vicdan muhasebeleri geceyi korkutucu hale getirir. Çünkü hayattaki en korkunç durumlardan biri de geçmişle yüzleşebilmektir.
Aydınlıkta algıladığımız ve yaşadığımız bir dış dünya vardır fakat karanlıkta bu algı kaybolur. Dış dünyayla olan bağlarımızdan biri olan görme yetimiz etkisiz hale gelir ve bu bizi korkuya iter. Tabi anlatılan,duyulan korkunç hikayelerin etkiside büyüktür ama korkmayın gündüzden tek eksiği sadece ışık,tek fazlası ise sonu gelmeyen bir sessizliktir.
mesela gece gece cinli başlık açılmasından ürperen yazarlar var.sabah sabah açılsa bu kadar olmaz demek ki.haklılar da.bu gecenin derdi ney acaba?gündüzün şerri gecenin hayrından bile iyidir diye de bir söz var.sadece karanlık diye mi?insanlar vampire falan dönüşmüyor sonuçta ben yine aynı benim.yoksa gece cinler mi ortaya çıkıyor nedir ne değildir yahu?