bulgur taneleri ağlarken ağızdan düşüyorsa gerçekten trajiktir.
küçükken bir kez babam sofraya oturduğumuzda bir yaramazlığıma kızıp dövmüştü beni. dayak arsızıyım bana koyar mı? ama pek de geçinemediğim kız kardeşime baktığımda ağzında bir şeyler vardı ve bana kıyamamış ağlıyordu.
şimdi dahi kötü oldum. dolayısıyla bir şeyler yerken ağlayabilen kimseye sarılın. ona bir şeyler gerçekten koymuştur.
sabah'a karşı 3.30. bir sahnedeyiz, birkaç ses var, bu sahnede oynadığımız rolü unutuyoruz. pek umurumuzda değil, aklımıza ne gelirse onu yapmakla meşgulüz. aklımıza nedense aniden soğuk bulgur pilavı geliyor, etrafımdakiler kayboluyor, ben tek kalıyorum. hayal meyal hatırlıyorum sanki, bu düzeni bozmakla meşguldük, etrafımdakiler birer kurgu, sahne aklımın bana oynadığı bir oyun, bulgur pilavı gerçek.
Kimsenin sizi bu raddede üzmesine izin vermeyin ey insanlar. Zaten bir süre çok acı çekiyorsunuz, sonra bir bakmışsınız artık yaralanmıyorsunuz. Artık üzülecek bir yeriniz kalmıyor.
Maddi sıkıntı nedeniyle ağlıyorsanız da şunu bilin: hiçbir şey stabil değildir. Durumunuzun düzeleceği zamanlar da gelir.
Bulgur pilavını ısıtın bari. içiniz ısınsın. Turşu da iyi gider.
Hafiften bir hüzün verir, birisi gelip duygularınızı altüst etmiştir kesin. Karnınız acıkmıştır. Aslında yemeseniz de olur ama yemek istersiniz ve boğazınıza takılır...
bu da bir eşiktir. kafamı eşiklere taktım son vakitlerde. çok eşik atlattım çünkü ve önüme yenilerini koyuyorum. e hepsi kötü olacak değil ve kötülerinin en kötülerini yaşamak iyidir.
sabaha daha sakin bir kafayla uyanacağını bilmek gerekir. bu başlığı pek sevdim. sonra dönücem. şimdi başka bir başlığa kusmaya gidiyorum.