öğrenci kısmının yediği öğündür. hatta yediği en önemli öğündür zira bir öğrenci sabah kahvaltı yapmaya fırsat bulamaz, öğle yemeği yemeye derse girmekten fırsat bulamaz akşam yemeği yemeye de eve gelip dinlenmekten fırsat bulamaz fakat ders çalışmak için uyandığında gece olmuştur ve yemek yemenin vakti gelmiştir. çalışılacak bir sürü ders varken yemek hazırlamak zaman kaybıdır ve işte o an kafasında bir yıldızla buzdolabında kahvaltılıklar parlar. işte gece kahvaltısı budur.
bütün kahvaltılıkları bir tabakta toplayıp yapılandır. gece acıkınca ilaç gibi ve çok lezzetli gelir.
zaytin, peynir, salam, biber, domates, salatalık ve varsa kaşar peyniri ile yaptığımdır.
hepsi olmayınca biraz eksik hissettiriyor bana.
En keyifli sohbetlerin edildiği insanı pişman ettiren atıstırma. Şu saatte ekmek kızartmak yada menemen yapmak filan çok güzel ama hepsi oramıza buramıza kilo olarak yapışıyor.
gerçekten geriye pişmanlık bırakıyor ama gece yenen yemek kısa süreli bir cennet tecrübesi resmen. tam olarak istediğim formdayım ve bir kilo bile alırsam ya da verirsem sinirlerim bozuluyor. fakat şuvan peynirli, sadece peynirli, çok ama çok peynirli bir tost için neler vermezdim.
gerçekten ömrüm aç geçiyor. bi insan, ya da hangi insan sabahın beşinde sütle yulaf yiyerek mutlu olabileceğine inanır benim gibi bir mal değilse.
zabanan çay içilir. yımırta yenir. ekmek vardır ona reçel falan sürülür. hayat budur. budur yani.
