insana kızgın kumsallardan kutup buzullarına adım attıran eylemdir.
aşk şehri izmir'de sevgiliyi bırakıp, gece gül yüzünü öpüp, sıkıca sarıldıktan sonra elveda deyip içeride tuttuğunuz, o üzülmesin diye akıtmadığınız ve otobüse sakladığınız göz yaşları eşliğinde, onun sizi hep hatırlamak istediği gibi güler yüzlü bir ifadeyle son görüşte el sallayarak veda etmek, ardından otobüse binmek, ankara'ya, gri şehre, başkente gitmek, bunun farkında olmak, yaşatacağı moral bozukluğu ve depresyonu düşünememek ve çaresiz bir şekilde kaderine razı olmak..
hayatında en az bir kere yaşayanların nasıl meret bir şey olduğunu anlayabileceği, allah düşmanıma yaşatmasın diyebileceğim lanet, pislik, kötü, bok, iğrenç, berbat duygu..
yaklaşık 2 saat sonra istanbuldan yapacağım eylem. hissettiğin tüm duyguları ben de hisseder saygı ve sevgiyle seni ve sözlük yazarlarını selamlıyorum.
lise ve üniversite hayatım boyunca sürekli yaptığım eylem. kaç defa ağlaya ağlaya ayrıldım izmir garajından(yeni garaj) bilmiyorum. afyonun soğuğunda kurudu hep gözyaşlarım. ankaranın çeşmelerinden akan şeker gibi su kısmen teselli olsa da nedense hep yabancı bi ülkeye gelmişim gibi hissetmişimdir kendimi. sonraları ankaradan ayrılmak da koysa da çocukluk travmaları çok ağır usta..