dünyanın manyetik alanının titreşimi gece olan tarafında 7.5 cps'a kadar düşer ki bu insan beyni için de ideal meditasyon seviyesidir. böylece gün boyunca birinci viteste gidip aşınan zihin iki, üç, dört yada beşinci vitese atıp rahatlayabilir. yaratıcı işlerle uğraşan insanların en iyi fikirleri gece bulmaları da bu yüzdendir.
Cünkü tüm günü hatta tüm yasantızı gözden gecirmenize sebep olur. Heryer sessizlesir. Sessizlik icinde gürültüde kalırsınız. Dusunceleriniz beyninizde uguldar. Sonrada boka sararsiniz zaten.
Gece bazı şeyler dank eder kafana . Çöken o karanlık eğer bi boşluktaysan yada üzüntüdeysen daha bi yakar daha bi ağlatır daha bi acıtır. Hele üşüyorsan ve yağmur yağıyorsa daha bi vurur seni. içine çöken karanlık sessiz çığlıklarında kaybolursun... Yine de ağlamak rahatlatır derler ... Gece yağmuru gibi , göz yaşlarınızı hep serbest bırakın . Gece yağmurları da sabaha kaybolur ,yorganın altında sessizce akıttığınız göz yaşlarınız gibi...
bunu fark etmiştim. konuştuğum biri vardı, gündüz buz gibiydi ancak gece sevgisini istemeye istemeye hissettiriyordu. ben de bilerek erkenden uyumasını engelliyordum ki daha fazla güzel şeyler söylesin. çok tuhaf lan.
Herkes kendi icine kendi dunyasina cekilir. Bilincaltina gonderdigi ne varsa gece ortusunu orttugunde tum sesler yerini sessizlige biraktiginda kendi ic sesi olarak ortaya cikar. Degismezsin. Tam tersine insan en cok gece kendini dinler. Yalniz kaldiginda kendine durust olur. Rol kaliplarindan cikar. Saflasir ve yalnizlasir.