orjinal başlık: gece gece the pianist izleyip nazilere olan nefretin 2 katına çıkması. *
gecenin bir yarısı akla gelipte izlenilecek son filmdir sanırım the pianist. nazi almanyasının yahudilere yaptığı soykırım nedeni ile, hitler ve emrinde çalışan sadece acımasız askerlere sövmek bir borç gibi olur **. filmde bir pianist'in yaşadıkları ancak bu kadar harika anlatılır. bir de bunu gecenin bir vakti izlemek insana daha ayrı koyuyor azizim.
hele o yemek bulamadığı zamanlara acımamak imkansız. insanın aklına, o zamanlar da yaşayan insanlar geliyor, sonra da "onlarda böyle yaşadı" diyor insan.
sonuç olarak: gecenin bir vakti izlemeyelim böyle filmler. insanın içi burkuluyor yemin ederim.
ardında schindler's list filmi izlenirse sol omza bir israil bayrağı dövmesi yapılmasına veya zorla burun kırdırtılıp, saçlar biraz uzatılıp yahudi görünümü almaya neden olabilir.
