bu yıl tanışıp çok sevdiğim tüm insanlar bir bir dağılıyor.. diğerleriyle görüşme imkanım var fakat erasmus' la gelen bir erkek arkadaşımız vardı, muhtemelen bir daha görüşmemiz çok zor olacak. ilk kez bir arkadaşımdan böyle sonsuza dek görüşemeyecekmişiz hissiyatıyla ayrıldığım için veda etmek çok zor oldu. zaten son zamanlarda iyice sulu göz biri olup çıktım, sarıldıktan sonra neredeyse karşısında ağlıyordum, öyle görünce onun da gözleri dolduğu için kendimi tutup yolda ağladım. *
o gün çok yoğun geçtiği için o an düşünemedim, keşke yol için pasta börek bir şeyler yapıp gönderseydim. bu da içime dert oldu, bir de buna zırladım sahipsiz gibi gönderdik çocuğu diye.. çünkü tontiş bir köylüyüm.
umarım en kısa sürede görüşme fırsatımız olur, onun burada bir evi, bizim de orada bir evimiz oldu. arkadaşların ve arkadaşlığın kıymetini bilmek gerek..
Bir pazar günü amip gibi sabahtan akşama kadar dizi izleyerek tüm sezonları tüketirken kanepeye ilişip uyuklamak, hayallere dalmak ve dizideki aşklara baktıkça gelen ah be boşa yaşadık hissi.
Annesi vefat ettikten sonra babası ve babasının ailesiyle büyük sorunlar yaşayıp yalnız kalan arkadaşınızın anlattıklarına kulak misafiri olmak. 2 gece boyunca içime içime ağlamıştım.