genelde üç harfli canlılardan kaynaklanan seslerdir. kapısı kapalı odalardan gelen acayip tıkırtılar ya da açık pencere olmadığı halde kıpırdayan perdeler ile dikkati çeker ve insanı gerçekten çok korkutur.
genelde kafada yaratılan, psikolojik bir olaydır. tırıs atma sonucu oluşur. kişi kendini "lan evde yalnızım. saat gece 2. e madem öyle kötü bir şeyler olmalı değil mi?" diyerek şartlandırırsa olur. şartlandırmasa da olur. olur yani genelde böyle şeyler. takmayın kafanıza. ko götüne..
charles dıckensın perili ev kitabında çok güzel betimlediği gibi;
"gece hayatımıza geçecek olursam, şüphe ve korku bulaşıcı bir hastalık gibi dolaşıyordu aramızda ve yeryüzünde bunlar kadar bulaşıcı başka bir şey yoktur.kukuletalı kadın mı? anlatınalara bakılırsa, mükemmel bir kukuletalı kadınlar manastırında yaşıyorduk. sesler mi? alt katta, bana da bulaşmış olan o sevimsiz duygular içinde,o iç karartıcı salonda oturmuş etrafı dinlerken okadar çok ve okadar garip sesler duydum ki, seslerin kaynağını bulmak için yerimden fırlayıp kendimi ısıtmasaydım, belkide oturduğum yerde kanım donabilirdi. bunu gecenin ölü vaktinde yatağınızda deneyin, bunu gece bile henüz uyumamışken şöminenin yanındakirahat koltuğunuzda otururken deneyin. bulunduğunuz her evi seslerle doldurabilir ve eğer isterseniz bunu, sinir sisteminizdeki her bir sinir için ayrı bir ses duyana kadar yapabilirsiniz." **
tom bombadil'in evinde iseniz korkmaya gerek yoktur çünkü evin kapıları ve pencerelerinden içeri ay ve yıldızların ışığıyla rüzgardan başka bir şey giremez.
oradan buradan falan değillerdir. televizyonun veya buzdolabının geviş getirme sesleridir muhtemelen. bir kağıt olur, poster olur, tencere olur, düşer falan. anormal bir durum olmadığı sürece heyecan yapmaya gerek yoktur. o kadar korkuyorsanız lambayı açıp uyuyun. kendiliğinden kapanırsa o zaman sıçabilirsiniz. ama önce elektriği kontrol edin tabi hehe.
arada bir herkesin duyduğu seslerdir. yalnız bu sesler 2 gündür çok daha rahatsız edici olmuştur şahsım adına. nedeni için izlemez olaydım denilen;
(bkz: paranormal activity)
bir de şöyle bir durum vardır ki sanırım en sinir yoklayanıdır; sesin bir ya da iki defa gelmesi. örnekse kendinizi kaptırdığınız bir meşgaleniz vardır ve aklınızın ucundan bile geçmez, saat gece yarısı evde tekim, şöyle olur böyle olur gibi ürkütücü şeyler. ama her ne hikmetse bir anda ''çıt'', ''çat'', ''vuhuu'' artık nasıl tarif edilir o illet şey, bunun gibi sesler gelir. hemen tv'nin sesi kısılır, kulaklar sese doğru çevrilir, gözler pinball gibi kanepeden koltuklara zıp zıp seker, nefes alma sayısı dakikada bire iner, kalp sesi yankılanır. korkmuş olmayabilirsiniz ama ulen o ses neydi? ses mi geldi yoksa bana mı öyle geldi? biri mi geldi hayy a*ınakoyim yahu? denir ve odadan odaya ses ve cihaz kontrol ''see se se'' yapılır. ama o gayipten gelen sese bir türlü sıcak denecek derecede yaklaşılamaz. elinizle çaresiz apış arasını hassasiyetle kaşır vaziyette, artık daha bi cesursunuzdur. dişlerinizin birbirine geçmesi korktuğunuzdan değildir, yahut aylardır konuşmadığınız kişiye bir anda samimi bir mesaj atmak, hemde beleş hakkı yokken. alnı secdeye gitmemiş insan bir anda hacı olur. malesef o gece uykuya düşman kesilir insan.
o sessizlikte , evden geldiğini düşündürtecek kadar bağıran iç sesinizin ya da vicdanınızın sesidir o sesler. evet, korkun onlardan. insan oluyorsunuz. zordur bu hayatta insan olmak.
garip bir kaç ses duyduktan sonra kendi nefes alışlarını bile hissedebilirsin. burundan çekilen hava rüzgar sesi çıkarır. klavyeye basılan tuşlar daha fazla takırdar. ama en kötüsü duvar içinden gelen seslerdir.*
