karanlık koridordan koşarak geçmeme neden olan dürtüdür. arkamdaki kişiyi yakalayacağımı sanarak kafamı bir anda çevirmem elbetteki fazla film izlememden kaynaklanmaktadır. bu hissin en acı verici yanı da tuvalete girememektir. bu nedenle yapılacak tek şey bir an önce uyuyup çişinizin daha fazla gelmesi önlemektir. ancak o zamanda yataktan aşağı elinizin sarkmasıyla birinin elinizi aşağıdan tutup çekeceği korkusu başlar.
adamı paranoyak yapmaya yeter de artar bile. sıçarsın. ani hareketlerle sağa sola dönersin. Filmlerden hortlamışçasına, dur ! orda biri mi var ? sen de kimsin ? gibi nidalarla gerginliği azaltmaya çalışırsın, ama nafile. sanki omzunun üzerinden bir el uzanacak ve seni oracıkta yere yığacakmış gibi hissedersin. korkarsın en nihayetinde.
üstüne gidilip atlatılmazsa.bir zaman sonra dallanıp budaklanarak ağır bir paranoya haline gelecektir.öyle ki gece sokakta yürürken bile aniden ürperip arkanı kontrol edeceksin.
kafanı çevirip bakmayı düşünür ama korkarsın, yan yan bakmayı denersin, ama bunu yaparken daha çok korktuğunu fark edersin, tam o sırada mutfaktan 'çıt' sesi gelir, boş bir pet şişenin genleşmesinden dolayı olduğunu o an düşünemezsin. kalp atışların hızlanır. perdeler uçuşmaya başlar, ay ışığı biraz olsun odayı aydınlatır, ve arkandan bir gölgenin geçtiğini fark edersin. ama buna kendin bile inanmak istemezsin.