yürürken bir anda durup geçtiğin bir yere dönüp bir daha bakmak. bir balkon, bir kafe ya da bir deniz kenarında bir bank... bazen vücüdunun ritmi kaybolur, gözbebeklerin koşarak uzaklaşır oraya.
bi anahtarcının dükkanının merdiveni gibi, evinin penceresini gören. her bakışta o günü görürsün. omzunda ayrılmak üzere göz yaşları süzülürken. erkek adam ağlamaz, ağlasa da belli etmez mantığı ile boğazın acıyana kadar gözyaşlarını tutarsın. ertesi gün bir daha görmeyeceğini bilerek boş boş bakmaya devam edersin. şimdi geçerken bakıyorum da hala oradayız. hala o anda. ne acı, orada artık anahtarcı da yok. hala bir el cepte, diğer elde izmaritle seyrederim bizi orada.