benim yıllarca çekimser kaldığım bir şeydi. kumun altındaki bütün deniz canlılarının insanlardan fırsat kalınca, yani gece kumun üstüne çıkacaklarını düşünürdüm. gelip bana musallat olacaklarını... görmediğim şeyden tırsarım ben.
ama yeterince votka ile yapılamayacak şey yokmuş. içiniz sıcacıkken suyun soğukluğu filan da pek umurunuzda olmuyor. dalgasız denizde, yanınızda insanlarla yapın bunu. gaza gelip soyunmayın yalnız.
gece denize girmek tehlikelidir, gerçekten tehlikelidir. gündüz gittiğiniz yerin derinliğini az çok tahmin edebiliyorsunuz ancak gece karanlıkta bilmeden oldukça derin bir noktaya dalabilir ve oradan çıkmakta zorlanabilirsiniz. birde gündüze göre gece denizin suyu daha soğuk olur. birde unutmadan denizin şakası olmaz.
çok çılgın hissettiren eylem. simsiyah ve bilinmez bir suyun içinde on dakika yüzüp saatlerce titrek biri olmak saçma ve eğlenceli.
sıvıların geç soğuması prensibi pratikte çok hissedilmiyor.
Ben bir keresinde deneyeyim dedim Yunus çıktı allahtan girmedim. Var ya kesin korkudan geberip giderdim kör sularda. Hele ki sahil bandında girince. Tövbe tövbe.
Hayal gücüm o anda, bir sayko edasıyla hunharca çalışır, ayağıma takılan minik bir yosunu, jaws, van gölü canavarı, piranha, timsah filan sanırım ben.
Deliyim, evet!
Hem heyecan hem de huzur verici. Kaybolacakmışım gibi oldum ama kaybolmadım. Aslında istedim hatta çok çekici geldi uzaklara gitmek. Bilinmezliğin çekiciliği olsa gerek bu. Kısa sürdü ama. Kiyiya döndum.
Hislere gelirsek, Kendini sırt üstü bırakıp gökyüzünü seyretmek harika. Deniz senden çok daha güçlü ama kendini onun kollarına bırakıp ona guvenmek müthiş bir his. Oradayken kendimi doğa ile seks yapar gibi hissettim. Denizle sevişmek... evet.
Her ne kadar insanın içini ürpertse de tam girilmelik zamandır aslında. Durgun bir su ve ılık oluyor. Dezavantajı ise boğulma olayı falan yaşarsanız Allah rahmet eylesin kimse göremez.