bir öğrenci evi klasiği. ketılda haşlardık var ya biz, bacakları yara bere içinde futbolcu bir ev arkadaşım vardı yumurtadan başka bir şey yemezdi. hatta menemene bi yumurta fazla koymak için diğer arkadaşla birbirlerine bıçak çektiler. lakabı yumurtiydi, sevgilisi yurttan eve çıkmak isteyince eline silahı aldı kızın okuduğu şehre gitti. kız bunu sallamamış, hocasının arabasına binmiş, bunu orada koymuş gitmiş. bizim yumurti de arabanın arkasından 15 km ağlayarak koşmuş... to be continue.
öğrenci evlerinin vazgeçilmezidir. her öğrenci de yalnız bizim öğrenci evinde oluyor böyle manyaklıklar sanar. Yok öyle bir dünya, her öğrenci evinde oluyor. Yalnız dozu fazla kaçırmamak gerek. Yumurta ossuruğun kokusuna ayrı bir aroma katıyor.
açsanız, evde yemek yoksa, yumurtaya mahkumsunuzdur. saati yok.
gece acıktığımda yaparım. bazen hayata isyan ederek, bazen sadece canınız çektiği için yaparsınız. canınız çektiğinde, üstüne kaşar rendelerseniz mükemmel olur. o kaşarın sünme görüntüsü iştah açar. ama hayata isyan ederek yerseniz, boğazınızdan zor geçer. boğazınızdan zor geçer derken mecazi anlamda değil. yaşayan bilir. en iyisi hayata iyi yönünden bakmaya çalışıp, kendinizi canınızın yumurta çektiğine inandırmaya çalışmak.
edit;
tabi son yumurtayı, acemilikten kırarken kabuğunu da kaseye düşürmediyseniz
veya
yumurtayı yapmaya çalışırken yakmadıysanız.