boşluğa düşmektir, yanılgılar içinde yaşadığını düşünmektir. sanki yaptığın herşey hatadır. güven eksikliği yaşarsın, soyutlarsın kendini herşeyden. insan içine çıkmak istemezsin.
ne zaman boşalır sokaklar, takarsın kulaklığını nereye gittiğini bilmeden yürürsün. bazen o boş sokaklar bile kalabalık gelir.
ve ertesi gün uyandığında bilirsin ki her gün geçirdiğin günlerin aynısı olacaktır.
farkına varmak bi boka yaramıyor maalesef. iş işten geçiyor ve zaman. çok hızlı zaman.bu hataları düzeltmek adına geçmişle uğraşmak yalnızca yıpratır.bi kitapta okumuştum."hatırlıyorsan hatırla." diyordu sadece.ve şunu da unutmamalı. never go back, even if you could.
insanı kahretse de dönülmüyor geçmişe, dönülse de düzeltilmezdi inanmalı insan. bazı şeylerin olacağı varsa maalesef oluyor. tecrübe de bir yere kadar, karakter var yapıyor işte hata, yapacak.
"artık çok geç kalmış olma"nın acısını hissettirir. hayatı elinden alınmış birisinizdir ve bunu kendinize yine siz yapmışsınızdır. her şey mükemmel olabilecekken kendi ellerinizle bozmanızı hazmedemezsiniz. tek bir karar tüm hayatınızı mahvetmiştir bir domino taşı gibi... ne yazık ki geriye bilinen bir dönüş yolu yoktur. her şey güzel olacak avuntusuyla yola devam etmek zorundasınız.