Anneannem yatılı okuldan emekliydi. Orada elinden dayak eksik olmayan bir müdür yardımcısı varmış, kendi de yetimhanede büyümüş. Zamanında ezilmenin hıncını başkalarını ezerek çıkarır kimi insanlar.
Mahrum ve çaresiz bırakılmış, hep başkalarına imrenmiş bir hayata sahip kimi insanlar geçmişin öfkesini gerçek suçlulara değil masumlara yönelterek ruhunu tatmin eder.
sen, ben, o... hepimizin ister istemez düştüğü kara delik bu. aldatan sevgilinin verdiği güvensizliği karşına çıkan gerçekten aşkı hakeden bütün kalbini verebilecek birinden çıkarmak, senin çocukluğunu çalan anne/baba'nın acısını aile kurumundan belki de doğmuş çocuklarından esirgemek, vefasız bir dostun ihanetini iyi niyetli 3. kişileri hırpalayarak dizginlemek...
neden yaparız bunu? neden ikinci bir şansı çok görürüz? başkalarının haksızlığını bir başkasına haksızlık yaparak mı ödeşmiş oluyoruz? peki ya affetmek? daha kolay değil midir her zaman kinden? affedebilmek... kendini affedebilmek, sana ihanet edenleri affedebilmek, sana acı çektirenleri bağışlamak... alıp bağrına basmana gerek yok sadece azad et artık onu. bırak sana verdiği zararla beraber defolup gitsin, ruhunun hapisliğinden iyi midir?
geçmişin acısını başkasından çıkarmak ,nesilden nesile aktarılan bir özellik ,sakat ve yanlış bir hak arama şekli ,egoyu rahatlatan bir kolaycılık.
şöyle ki çocukluğunu ,gençliğini sorumsuz ana ve babası yüzünden yaşayamamış insan, yaşayamadıklarını yaşamak, hayatın yükünden ,sorumluluk ve mecburiyetlerden bir an önce kurtulmak için bunu gelecek nesile , çocuklarına ,çevresine yıkmaya çalışır ve rahatsız eder.
ya da aşkta hayal kırıklıkları benzer şekilde hafifletilmeye çalışılır.'' çivi çiviyi söker'' mantığı ile yaşanmışlıkların acısı tek başına çekilmeliyken suçsuz ,günahsız bir insan buna ortak edilir , ızdırap veren boşluk duygusu bir başkasına yüklenir.
bu şekil bir hak arama şekline alışmış insanların egosuna affetmek ,başkasına güvenmek ,saygı duymak gibi konular ağır gelir, yazılı olmayan bu insani sorumlulukların hepsi karşı taraftan beklenir.masum insanlar fedakarlığa zorlanır.
insanların bu kolaycılığa yönelmelerinin nedeni çalınmış yaşamlar , geçmişte kalan ukteler , affetmek , şefkat , merhamet gibi insani duyguların başkaları ve önceki nesil tarafından kullanılması ve istismar edilmesidir.
engellenmiş , iğdiş edilmiş bir hayata sahip insanlar '' dünyaya bir kere geliyorum'' muhasebesi ile bencilliğe ve kolaycılığa yönelebilir ve geçmişin hesabını gerçek suçlularla değil masumlarla görür.
