belki de 10 sene sonra 2009 - 2010 sezonuyla övünecek olan taraftardır.
evet arkadaş! o topluluğun bir mensubu olarak ara sıra hagi'nin attığı golleri, eledğimiz takımları izliyorum. bu bana büyük keyif veriyor. eminim bunu birçok galatasaray taraftarı yapıyordur. şimdi kewell'ın attığı golleri de izliyorum hatta. muhabbet esnasında "vay be nasıl attı adam monaco'ya uzaktan; dün gibi hatırlıyorum" diyorum. anlamadığım şudur: neden rahatsız oluyorsunuz? geçen zaman o sportif ödülü yahut kazanılan bir savaşı, kutlanılan bir bayramı daha çok anlamlandırır benim gözümde. çok zaman geçti diye 29 Ekim'i kutlamayalım mı o zaman?
gelecekteki zaferler için(sadece sportif olarak düşünmeyelim bunu) geçmişten elbette güç alabilir insanlar. mühim olan geçmişe bağlı kalmamak, yeni başarılara ulaşmak için hep daha fazlasını yapmak, daha çok çalışmaktır.
geçmişle nasıl övünüyorsak, bizden sonraki nesillerinde bugünlerle övünmesi için her konuda daha iyisini yapmalıyız...
türkiye de yapılmayanı başararak, avrupa da kupalar kazanmasının sonucunda türkiye nin en başarılı kulübü olmuş takımın taraftarı övünmesin de kim övünsün!
normal bir durumdur. hadi normal olmadığını varsayalım, geriye geleceğiyle övünmek ve şimdiki zamandaki başarılarıyla övünmek kalıyor.
geleceğiyle övünmek seçeneğinde sadece altyapıdan çok sağlam oyuncuların gelmesi veya bunları oluşturacak sistemi oturtmaktan bahsedilebilir ama bu da bir belirsizlikten ve doğmamış bebeğe don biçmekten öteye gidemeyecektir. şimdiki zamandaki başarıları dikkate aldığımızda da bu övünç kaynağının her an elde patlaması gibi bir durum söz konusudur. mesela hangi sivasspor taraftarı, "düşüyoruz ama olsun geçen sene biz lig 2.si olduk, bu bize yeter, lay lay lom" diyebilir ki...
dolayısıyla, bir takımın büyüklüğünü, asaletini ve tartışılmazlığını geçmişi ve o geçmişte elde ettiği başarılar ve yaşanılan güçlüklerden sonra dimdik ayakta olmaları belirler. bu tarihin içinde de taraftarın büyük sevgisini kazanmış ve içşelleştirilmiş ikonlar mevcuttur. bunların günümüze kadar korunması, yaşatılmaya çalışılması çok doğal reaksiyonlardır.
iki takımın da önüne "büyük" sıfatını ekleten ve rekabeti de "ezeli" yapan işte bu geçmişlerinden aldıkları güçtür.
üsluba hiç girmiyorum ama geçmişle övünmeyi saçma bulan bazı vatandaşların günlerdir övünürken bundan önceki 9 seneyi de yani geçmişi de hesaba katarak sevindiklerini, paylaşımlar yaptıklarını, rakiplerini ti'ye aldıklarını ve övündüklerini de unutmamaları gerekmektedir.
çok bilirim ilkokulda, ortaokulda lise de aldığım takdirlerin çerçevelenip anne ve babam tarafından duvara asıldığını. övünmek için.
çoğu gittiğim doktorda doktorun aldığı diplomaların, gördüğü eğitimlerin olduğu belgeleri gözüme çarpar ilkin. aha derim herif şurda da eğitim görmüş... bakın ben burdan da ders aldım iyi bi doktorum demek için.
bizim bi bakkal vardı süper marketlerin onu daha henüz yemediği zamanlarda. ilk kazandığı parayı asmıştı duvarına. ona bakıp bakıp geçmişinden geldiği noktalara bakar bakar dururdu.
sonra 1453 derim sana. hani fatih kaydırmıştı ya gemileri kızaklardan,
hani muhteşem süleyman vardı bi de.
hani viyana kapılarına dayanmıştık biz çokk eskiden.
şimdi okur okur ne büyükmüşüz biz dediğimiz tarihlerde.
geleceğini bilmediğinden olsa gerek. müneccim miyim ben mnkym? der. durup, düşünür bu taraftar; takımı için penis boyuyla üvünmesi saçma olur. takımın geçmişi ile övünür tabii. bu ne saçmalık lan? ne içiyorsan söyle, ben ondan içmeyeyim.
eğer geçmişinde büyük başarılar varsa övünmesi haklı taraftar örn:uefa kupası,süper kupa,ilk üç yıldız,on dört kere türkiye kupasını alarak birinci sırada olma vb. sizde yapın bunları sizlede övünelim.
hayalleriyle övünen taraftardan daha iyidir. en azından "biz 3 senede 5 kere şampiyon olacağız. 2 seneye kalmaz şampiyonlar liginde şampiyon oluruz, olamasak bile final oynarız" deyip "rakip takımı yenelim bütün kupalar götümüze girse de farketmez" mantalitesinde olmaz. uzanamadığı kupaya* "mundar bu, bi işlevi yok ki , gazozuna kupa işte" demez. haklı olarak kazandığı kupalarla, o zamanın avrupada fırtına gibi esen takımlarını dize getirmekle övünür.
on onbeş sene önceki manchester galibiyeti ile övünen taraflardan daha haklı taraftardır. büyük takımlar aldığı kupalarla, küçük takımlar büyük takımları yenmeleriyle övünürler.
şimdiki zamanda elle tutulur hiçbir başarı elde edememesi ve bu konuda pek bir ümidi olmaması nedeniye 10-15 yıl evvel kazandıklarıyla övünen taraftar profili.
sadece kupalar ile olsa neyse. ama bir kaç futbolcuya dahi tanrı gözüyle bakıp hala onun taşşaklarını avuçlamak da ne oluyor anlaşılır gibi değil. olayın altında yatan gerçekleri haydar dümen'e sorsan "siktir et ibneleri" der. vallahi der, o demezse ben derim. hala hagi'yi yalamak, metin oktay'a bir fatiha okuyacağı yerde ağları delen golüyle prim kovalamak çok sığ bir aktivite. geçmişini sil at demiyoruz, ama bugüne gelseniz ya birazcık. bugüne gel ki, yarına da gidebilesin. armut.
gerçi tarihi ile övünmeyi gelenek haline getirmiş bir toplumun çürük meyvelerini de bu denli eleştirmekte biraz haksız olabilirim. babası nereliyse o da oralı. alışkanlıklarını büyüklerinden alıyor. haklı çocuk.