geçmiş

entry185 galeri4
    60.
  1. acı veriyorsa geçmemiş demektir.
    1 ...
  2. 59.
  3. geçmiş, hastalık gibi aynı. geçti sanıyorsun ama geçmiyor, vücudu zayıf bulduğu an tekrar saldırıyor.
    1 ...
  4. 58.
  5. hammaddesi elde edilse çok işe yarayacak kavram. yakamıyorsunuz efendim. ya da yırtamıyorsunuz. muhteşem bir zırh olurdu hammaddesi olsa.
    3 ...
  6. 57.
  7. geride kalan zamandır.

    anlam olarak geride kalanlar hakkında o kadar çok mana yüklenir oldu ki salt zaman dilimi olarak bakılmamaya başlandı. olay, kişi , mekan .. vb gibi sanki bir roman kurgusunda yer alan her elemanı içerir oldu.

    bir tema gördüğünüzde hemen size çağrısımda bulunur, geçmişten bir olaya ilişkin anılar gözünüzün önünden geçmeye başlar film şeridi misali.

    tv de reklamı süren bir film ilişir gözünüze, size arkadaslarınızla yaptıgınız sinemasohbetlerini akla getirir.

    size bir çeşitleme sunar, geride kalandan...
    3 ...
  8. 56.
  9. acı veriyorsa geçmiş;
    geçmemiş demektir..
    1 ...
  10. 55.
  11. geçmiş bazen hatırlamak istediğimiz gibidir.
    1 ...
  12. 54.
  13. bugün dün olunca, ha bir gün ha beş yıl. geçmiş geçmiştir işte.
    1 ...
  14. 53.
  15. hiç bir zaman unutulmayacak anılarla dolu olan bir kitaplık. kişiler, yüzler unutulur; peki ya sevgileri?
    1 ...
  16. 52.
  17. geçerken geçirmemesi önemli husus olandır.
    1 ...
  18. 51.
  19. sevildiğinde kopulamayan, sevilmediğinde yine kopulamayan. kısacası kopabilmek için zengin bir bünyeye ihtiyaç vardır. tabi birkaç tutam cesaret ve birkaç tutam umursamamazlık olmadan hiç olacak bünyeye.
    1 ...
  20. 50.
  21. Geçmiş=Geç olan şeylerin başkasından duyulması... Çok geçmiş...
    2 ...
  22. 49.
  23. Geçmemiştir. Geçtiğini sandırandır.

    Kimi can yakar kimi gülümsetir.
    2 ...
  24. 48.
  25. varlığını asla inkar edemeyeceğiniz salt gerçeklik. öyle ya da böyle hep karşınıza çıkar.
    1 ...
  26. 47.
  27. 46.
  28. aslında geçmiş zamanını 3'e ayırmak gerek; di'li geçmiş, miş'li geçmiş, tüh'lü geçmiş olarak.
    1 ...
  29. 45.
  30. Hatırlıyorum;
    Suyla toprağın birbirine bulaşması gibi bir şey hatırlamak; çamur gibi bir şey.
    Hatırlıyorum;
    Bilincimi yitirdiğimden beri yaşadığımı sanıyordum;
    Oysa yıllar önce ölmüşüm; su çekilmiş çamurun içinden;
    Geriye kalan toprak hafızasını yitirmiş...
    2 ...
  31. 44.
  32. dünde kalmıştır, unutulmak istenir kimi zaman ama unutulmaz, unutulamaz. hele ki geçmişte kalan sevdicekler, anne, baba, kardeş, mutlu bir aile. tam ortasındayım bunalımın dersiniz, dımdızlak kalırsınız kendinizle başbaşa. deli gibi aşık olduğunuz sevdicek başkasıyla nişanlanır, baba bu hayatı terkeyler, kardeşlerden biri ölmüş, öbürü yok olup gitmiştir hayatınızdan, anne ise kendi halindedir. kısacası o çoklu birey haliniz terkedip gitmiştir benliğinizi, yapayalnız kalmışsınızdır ortalıklarda. ama tek dayanak vardır, her anının bedeli gözyaşı olsa dahi, geçmişte yaşananlardır. geçmişte yaşadıklarınızı düşünür, tartar, 'o an'lara geri dönmek istersiniz, bir saniye için bile olsa. gözünüzün önünden slaytlar geçer birbiri ardınca, bir ağlar bir gülümsersiniz, bir kederlenir, bir gülücük damlatırsınız hayal havuzuna. bir bakarsınız, hala unutamadığınız ilk aşkınızla sahil kenarında yürüdüğünüz günlük güneşlik o ilk gün, bir bakarsınız babanızın işten dönüşü, bir bakarsınız ilkokuldaki en samimi arkadaşınızla ettiğiniz ilk kavga.
    keşke bir saniyecik dahi dönebilsem o anlara. şu sıralar en çok buna ihtiyacım var.
    1 ...
  33. 43.
  34. geçip gidendir.çok üzerinde durulmamalıdır.
    1 ...
  35. 42.
  36. biraz önceki zaman dilimi itibariyle başlayıp geriye doğru yönelen yaşanmışlıkların tümü.
    1 ...
  37. 41.
  38. hava soğuk olurdu ama çok değil. sonbahar gibi.. renkler, sesler, dışarısı, camımdan görünen sokak, sessizliğin kokusu.. ne güzel olurdu. hayat. ne güzel olurdu. dolar dolar taşardım. çok güzel olmak isterdim. bi' de kelepçesiz, özgür. efor harcardım bunun için, zaman harcardım, olamazdım ama di mi, olsam bu kadar hüzünle hatırlamazdım, olsam bu kadar yaşlı hissetmezdim, olsam bu kadar vahşi bi' özlemim olmazdı. olmazdı sanki.
    1 ...
  39. 40.
  40. geçmesin, dursun öyle, tekrar yaşayayım, değiştireyim de hatalarımı, ardından bakınca el sallamasın bana; yanımda olsun hep, el sallamasına gerek kalmayacak kadar yakınımda, dediğimdir.

    keşke ardında bıraktığın hatıraları birleştirip tekrar yapsam seni, yapboz gibi.ama kandırdın beni!

    bilsem yalan olduğunu, ayak izlerinden sakız paketlerine, ağaç dallarından kar sularına, o kadar hatıramı saklar mıydım hiç?
    sanmıştım ki hepsi beni sana götürecek. sanmıştım ki tekrar yaşarım seni, hatalarıma gülerek. kandırdın beni! ellerimde yapboz parçaları, ama yok ki üzerine koyup birleştireceğim bir zaman. hepsi, çocukluğum, mutluluğum, hepsi geçmişte kaldı. ama ben kıymetini bilmiştim senin, her değeri olanı saklamıştım sandığımda. buna rağmen götürmez misin beni geçmişime?

    bir gün gözlerimi açtığımda orada olur muyum ki tekrar? dostlarımın yanında uyanır mıyım?

    her gün arkadaşıyla kedileri yakalamaya çalışan, tek istediği sevip, süt verip oynamak olan ben, acaba ne kadar uzakta şimdi! zaman geçtikçe tanıdığım, isim bile koyduğum sokak kedileri, onlar neredeler? yaşıyorlar mı ki?

    hepsini çuvala doldurup başka mahallelere götüren şerefsizler ne yaptılar onlara! geçmişlerinden ayırdılar o kedileri, tıpkı bana yaptıkları gibi;

    daha arkadaşlarımla sokakta oynamanın tadını bir kez almışken, bir daha oynayamayacağım yerlere götürdüler beni! ne için? okumak için!

    birbirimize sımsıkı sarıldığımız dostlarımı, savunduğumuz, bir olup dikildiğimiz dostlarımı da kaybettim. dört bir yanımdan yaraladılar ruhumu. her şey yeni bir şehirde ve her şey geçmişten çok uzakta!

    tutunacağım çok az şey kaldı. dostlarımla oynadığımız günlerden kalan en küçük hatıralarım, sakladığım ağaç kabukları ve günlüklerim.

    ama başımı yaslayabileceğim omuzların hepsi benden uzakta. herkes, tüm dostlarım orada. bense bu lanet şehirde yalnızım!

    yatarken hatırladığım en ufak şey için bile akan göz yaşlarım, geri getirir miydiniz geçmişimi?
    yapmazdınız biliyorum, yapamazdınız. karşı gelemezdiniz bu maddiyata; bu illet dünyaya!

    hiç değilse rüyalarımda göreyim tekrar orayı, eski ben'i izleyeyim uzaktan da olsa. olur mu?
    olmaz değil mi. tamam o zaman ben de senin istediğin gibi yaşarım; yalnızlığa boyun eğmiş, soluk ruhumla!

    yendin kabul ediyorum, alt ettin beni. tamam işte yendiysen daha ne istiyorsun bırak döneyim geçmişime, kabul etim sen büyüksün!
    yine mi "hayır".

    hadi o zaman gel de engelle senede bir kez de olsa dostlarımın yanına gidip anılarımla bir olmamı! hadi! yapamazsın işte onu, elimden alamazsın bak gör! allah alır isterse onu!
    1 ...
  41. 39.
  42. ne kadar kurcalanırsa geleceği o kadar karartır. geçmiş geçmişte kalmıştır gelecek yaşanmayı bekliyor. ne geçmiş için karalar bağlamak lazım ne de gelecek için endişe duymak lazım...
    1 ...
  43. 38.
  44. nasıl hatırlanmak isteniyorsa öyle hatırlanandır. bir fotograf gibi insanın beyninde yapısık bazı anlar daha da anlamlı kılar geçmişi. bazen gercekten yasadım mı dersin, bir zamanlar dost oldugun, sevgili oldugun, için titreyerek baktıkların şimdiki zamanda birer yabancıysa tekrar kendin yazarsın geçmişi. geçmiş... zaman zaman adama kafayı bozduran karmasa. gectiğini kabullenmek cok zor. geçmiş... deşip de...
    1 ...
  45. 37.
  46. "sizi bu kadar aciz göstermeyecek bir yer bulmak için yeterince büyük değil mi" sorusunu size sordurmuyorsa iyidir.
    1 ...
  47. 36.
  48. varlığı ispatlanamaz kavram. algılayabildiğimiz şu andır nasıl olsa, anın dışı bilinemez, yorumlanabilir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük