gdo lu ürünlerin ithalatına izin verilmesi

entry12 galeri0
    12.
  1. özal döneminde yoğun horman kullanımıyla başlayıp, akabe türkiyesinde ise dişarıda istenmeyen, sağlığı ileri düzeyde tehdit eden ne varsa içeri doldurulmasıyla zirve yapmıştır. sorulması gereken iki soru var başlı başına.
    sizin hayatınız birileri için * ne derece önem taşıyor ki?
    utanmanız var mı ?
    ben yurdumun patates soğanı ithal edecek duruma gelmesi adına utanıyorum da.
    6 ...
  2. 11.
  3. akpliler için sorun teşkil etmeyen durumdur. gdo falan fark etmez onlar için. kendi hayatları, çocuklarının hayatları hiç önemli değil. önemli olan baştakilerin hayatı ve yaşamı.
    4 ...
  4. 10.
  5. 'biyolojik korsanların gözü bizde'
    transgenik tohumlarda 'hibrit'ler gibi verimi artırdığı için tarım sektöründe tutuluyor.
    hatta bu ürünler dünyadaki açlığa çare olarak lanse ediliyor. genetiği değiştirilmiş organizmalara (gdo) hayır platformu' üyesi arca atay gdo'ları yüzyılın felaketi olarak nitelendiriyor. birçok avrupa ülkesinde üretimi ve ülkeye sokulması yasak olan gdo'lu tohumların türkiye'deki durumunun içler acısı bir manzara sergilediğini anlatan atay, "türkiye'ye sokulması yasak olmasına rağmen yine de giren soya, mısır, koza gibi tohumların kontrolü yapılmıyor.
    uluslararası tohum şirketlerinin gdo'lu tohumları da ülkemize sokma girişimleri var" dedi. atay, "gdo'larda organizmaların yapısal dizilimi değiştiriliyor. gdo'lu tarım ekolojik tarımı yok eden totaliter bir teknik. hiçbir kişi ya da kuruluş bir canlı organizma üzerinde mülkiyet sahibi olamaz. bu 'biyolojik korsanlık'tır. çokuluslu şirketler üçüncü dünya ülkelerinin zenginliğini transfer ediyor. gdo'lu gıdalar ayrıca insanların bağışıklık sistemlerini bozuyor" görüşünü iletti.

    kaynak: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=123616

    gdo lu ürünlerde ülkemizde ithalat payı en yüksek oranda bulunan "kısır tohum"lardır. kısır tohum sadece bir sefer mahsül vermektedir. mahsullerden elde edilen tohumlar bir kere daha ekilememektedir. bu durum ülkemizi tohum bakımından dışa bağımlı hale getirmiştir ne yazıkki. 2000 yılından sonra özellikle buğday, arpa gibi tahıl ürünlerinin ekiminde kısır tohumların kullanımı, aslında tahıl zengini olan ülkemizi, tahıl fakiri haline getirmiştir. halkımızın bu konuda daha bilinçli, ve daha uyanık olması gereklidir.
    1 ...
  6. 9.
  7. tarım bakanından acıklama; ben gdo lu ürün yemem. *
    0 ...
  8. 8.
  9. bu ülkeye her daim gdo lu ürünler girmeyi başardı.
    peki izin verilince ne oldu?
    zaten ülkeye giren gdo lu ürünler gene girmeye devam edecek.
    bu zamana kadar ülkeye girişlerde gdo lu ürün takibi yapılmıyordu. "hele bakalım sen gdo lu musun?" demedi kimse. oturup dna haritasını çıkarmadı. soframıza kadar geldi bir çoğu. bilmeden, istemeden tükettik. işte şimdi türkiye yi yeni pazarları olarak gören bünyeler gene gdo larını içimize salacaklar. gene bilmeden, istemeden tüketeceğiz onları. ve bu sefer sorumluluk başkalarına ait...
    4 ...
  10. 7.
  11. olur olmaz her yere baz istasyonlarının dikilmesine izin veren zihniyetin eseridir. söz konusu olan rant ise akan seller durur. anlaşılan birileri yine malı götürecek vatandaşın sağlığı falan denmeden.
    (bkz: yazıklar olsun)
    0 ...
  12. 6.
  13. 5.
  14. --- Yılmaz ÖZDiL ---
    Frankeştayn

    Kürt açılımı yapılmasını anlarım... Çünkü, karşı çıkanlar olduğu gibi, destekleyenler de var. Ermeni açılımı da böyle...

    Sen itiraz edersin belki ama, şahane diyen de var.

    *

    Peki, Milletim öyle istiyor, açılım yapıyorum diyen arkadaşlardan biri, bana izah edebilir mi lütfen, genetiği değiştirilmiş organizma açılımını niye yapıyoruz?

    *

    Ortalık toz dumanken... Ahali, PKK'lıların memlekete gelişiyle meşgulken, dikkatler darbe marbe iddialarına yoğunlaşmışken, ana-babalar domuz gribi endişesine kafa yorarken... Kaşla göz arasında, TBMM'yi bypass ederek, şak diye yönetmelik çıkardılar... Ve, genetiği değiştirilmiş organizmaların ithalatını
    serbest bıraktılar.

    *

    Hangi millet istiyor bunu?

    *

    Her numaraya Milletim öyle istiyor diyorsunuz da... Mesela, genetiği değiştirilmiş domates istiyorum diyen Kürt var mı Türkiye'de? Genetiği değiştirilmiş çikolata istiyorum diyen Laz? Çocuğuma genetiği değiştirilmiş patates cipsi yedirmek istiyorum diyen Türk var mı aramızda? Kim istiyor bu işi kardeşim? Kim?

    *

    Genetiği değiştirilmiş organizma, eğer angutsan, entel bi sıfat gibi geliyor kulağa, bilimsel gibi duruyor... Aslında frankeştayn gıda onların adı!

    *

    Çünkü, normal yollardan insan evladı doğurmak varken; birinin kulağını birinin kafasına, birinin burnunu öbürünün suratına
    takmak gibi bi şey...

    *

    Kabaca anlatırsak, dayanıklı olsun diye balık genini domatese, bakteriyi patatese monte ediyorlar... Sonradan tonla para verip ilaçlama yapılacağına, haşere ilacını daha tohumundan mısır genine kakalıyorlar. Sinek yuttuğu için böcek ilacı içen süper zekâ vatandaşımız gibi yani... Sevgili halkımız, adında domuz var diye, domuz gribi aşısı caiz mi diye soruyor ama, belki domuz genini soya fasulyesinde yiyor, haberi yok...

    *

    Peki, niye yapıyorlar bunu? Açlığı önlemek için& diyorlar... insanoğluna gıda yetişmiyormuş, böylece verimi arttırıyorlarmış...
    Raf ömrünü uzatıyorlarmış.

    *

    iyi de birader...

    Buğday mı yetişmiyor bu ülkede? Pancar mı eksik? Pirinç mi yok? Yanlışlıkla elinden düşürsen, fışkırmıyor mu topraktan? Şapşal politikalar yüzünden, fazla geldiği için, para etmediği için, mahsulümüzü yakarken, derelere dökerken, hangi açlık?

    *

    Allah'ın bu millete lüftu Anadolu'da, şu ürün yetişmiyor, o yüzden genetiği değiştirilmiş organizmaya ihtiyaç var, denebilir mi, utanmadan?

    *

    Üstelik, sadece sebze-meyve değil hadise... O sebze-meyvelerle yapılan, bin küsur üründe var bu genetiği değiştirilmiş organizma... Çikolatadan cipse, meşrubattan ketçapa... Şeker ayaklarıyla, baklavada bile kullanıyorlar... Bebek mamasında var!

    *

    Yersen ne oluyor? Avrupa'da resmen kanıtladılar; bağışıklık sistemini çökertiyor, kansere yol açıyor, kan yapısını bozuyor, sindirim sistemini harap ediyor, karaciğeri haşat ediyor, erken doğuma-kısırlığa sebep oluyor... Antibiyotik şırınga ettikleri için, farkında olmadan bağışıklık kazanıyorsun, hastalandığında antibiyotik alıyorsun, havagazı.

    *

    isviçre sokmuyor, Yunanistan sokmuyor, o beğenmediğin Sarkozy Bunları Fransa'ya sokanı oyarım diye yasa çıkardı...
    Burası dingonun ahırı mı?

    *

    Aman yemeyelim dersen, nasıl yemeyeceksin? Nasıl ayırt edeceksin? Koklasan aynı, ellesen aynı, tatsan aynı, laboratuvara götürüp analiz ettirecek değilsin... Nereden anlayabilirsin? Etiketinden... Etiketin üzerinde Bu üründe genetiği değiştirilmiş organizma var yazmalı ki, bakıp anlayabilesin, di mi? Şimdi sıkı durun...

    *

    Bunların memlekete girişine izin veren yönetmelik diyor ki, Etiketlere genetiği değiştirilmiş organizma içermez yazılamaz!
    *

    Efendim?

    Yazılamaz!

    *

    isteyen yemesin, baksın etikete görsün diyeceklerine...Etikete baksın, görmesin” diyorlar! illa yedirecek.

    *

    Tekrar soruyorum:

    Her numaraya Milletim öyle istiyor diyorsunuz da, bu açılımı hangi millet istiyor? Türk mü, Kürt mü, Rum mu, Ermeni mi, Laz mı? Bunu bu millete niye yapıyorsunuz?


    --- Yılmaz ÖZDiL ---
    0 ...
  15. 4.
  16. hükümetin, vatandaşına attığı en büyük kazıktır. uçsuz bucaksız verimli toprakların olduğu, üç tarafı denizlerle çevrili, gelişmiş bir hayvancılığa sahip türkiye nin gdo lu ürünlerin ithalatına onay vermesi nasıl bir mantıktır! sağlık bakanlığı, tarım bakanlığı muhattabı kimse çıkıp bir açıklama yapmayacak mı, vatandaşının sağlığını gözgöre göre tehlikeye atıp izin verilerek dev gıda şirketlerinin isteklerini yerine getirmek nasıl bir vatanperverliktir!
    genetiği değiştirilmiş gıdalar, kanser sürecini hızlandırır, obezite ye yol açar, bağışıklık sistemini zayıflatır ve vücudun mikroplara karşı direncini azaltır. tüm bunlar biliniyorken bunun ithalatına nasıl izin verilir!
    gdo lu ürünlerin ithalatı serbest bırakılırken ülkemizde gdo lu ürün imal etmek yasaktır! yani sadece dışarıdan alınabilir bu ürünler.
    dev gıda şirketlerinin oyuncağı olan bir ülkeyiz artık ve bunu yasallaştıran hükümet tarafından birer kobay haline dönüşmek üzereyiz.
    ülkende ki tarım a kota koy sonrada dışarıdan genetiği değiştirilmiş gıda ürünü ithal et, nasıl bir oyundur bu ve biz bu oyunun piyonlarıyız artık, yasalarla ölümüne davetiye çıkarılmış piyonlar.
    1 ...
  17. 3.
  18. gdo'lu ürün ithalat nedenimiz verimi arttırarak açlığı önlemekmiş. Hangi açlığı? dünyada israf edilen yiyecek elde edilecek verimin 10 katı. yanlış politikalar yüzünden para etmeyen ürününü dereye, denize döken üreticiler unutuldu mu?
    0 ...
  19. 2.
  20. artık bu ülke de hiç birşey yetiştirilemez oldu. elimizde ki onca zenginliğe rağmen ( toprak verimi bakımından ) hala ve ısrarla, yabancı kaynaklar bizi nasıl becersin diyen bir zihniyet var yukarılarda. toprak verimi de demişken, maalesef o verim de artık çok azaldı. çünkü, işlemeyen demir pas tutar misali topraklarımız canlandırılmıyor. ayrıca bir konuya daha değinmekte yarar var. genetiği değiştirilmiş organizmalar toprağa ekildiğin de maalesef bir daha normal ürün ekilemeyecek. bu, zaten gittikçe azalan toprak verimimiz bakımından oldukça acı verici bir durumdur..
    0 ...
  21. 1.
  22. genetiği değiştirilmiş organizmaların ithalatına izin verilmesiyle biyogüvenliğimizi tehlikeye atan, genetik kirlilik yüzünden çok çeşitli bakteri ve virüsün hayatımızı alt üst etmesine olanak sağlayan cahil politikacıların işgüzarlığı.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük