dünya ekranlarında parçalanmış bebek kolları, bacakları var. israil'in, çoğunu yeni denemekte olduğu ölüm kusan silahlarından atılan bombaların dehşetinden kaçıp bir okula sığınan kadın ve çocuklara ait bunlar...
birleşmiş milletler; bir gün önce israil' e bir nota veriyor ve gazze'de bulunan bu üç okulun kesinlikle hedef alınmamasını istiyor. aynı gece israil bu üç okulu vuruyor.
- sonuç, çocuklara ait parçalanmış kollar ve bacaklar.
israil, amerika'nın savaş oyuncağıdır. onun izni olmadan, bırakın savaşa kalkışmayı helaya gidip çişini yapamaz.
sam amca krizde, sam amca üzgün... mutlu olabilmesi ve savaş sanayisini krizden kurtarabilmesi için silah satması gerekiyor... keşke, iran'ı da bu savaşa çekebilse, keşke savaşın boyutlarını biraz daha büyütebilse... daha çok silah satabilse de şu krizden kurtulabilse... bu sayede, arap yarımadasının petrol kralları da hissedarı oldukları amerikan şirketlerinden nemalanabilse, petrol fiyatları artsa ve keselerini çil çil dolarlarla doldurabilseler. ohh! ballı-kaymaklı kadayıf...
dünya ekranlarında parçalanmış bebek kolları, bacakları var. yollardan bebeklerinin kol ve bacaklarını toplayan anneler... ve onların yüzlerine yansıyan, dayanılmaz acı...
insanların beynine kazınan görüntülerdir bunlar, insanlık suçudur;
- asla silemezsiniz, silinmezler...
aynen,
- gaz odalarından çıkarılıp çukurlara gömülen insanların görüntüleri gibi...
orada ya da savaşın içinde olan annelerden başka hiç kimsenin tarif edemeyeceği duygular içinde olmaktır sanırım. her an bir saldırıda dünyada en çok değer verdiği kişinin: çocuğunun başına bir şey geleceği endişesiyle yaşayıp; başka annelerin acısını yakından görmek, katlanılabilecek bir şey değil gibi görünüyor, fakat onlar katlanıyorlar.
oyuncağı; taş sapan, oyunu; savaşmak olan bir evladın annesi olmaktır. evladının kan kokan parçalanmış cesedine sarılıp ya sabır diyecek kadar metanetli kadın olmaktır.